Kıyâmete kadar hak üzere olan bir taife bulunacaktır

A -
A +

İyi insanların hayatları öğrenildikçe, iyilerin adedi artacaktır. Geçmişini, büyüklerini tanıyamayan çocuklar, gençler ve yaşları ilerlemiş insanlar, büyüklüklere talip olamazlar...

Peygamber Efendimiz, bir hadîs-i şerîfinde her devirde, her zaman kıyâmete kadar doğru olan bir tâifenin/grubun/cemâatin olacağını bildirmiştir.

O hadîsin meâl-i âlîsi şöyledir: "Ümmetimden doğru bir grup, hak üzere devamlı bulunur." [Buhârî] Her Müslümân, devamlı duâ ederek, bu doğru olan, hak olan grubu bulmaya çalışmalıdır.

Büyük âlim Abdülğanî Nablüsî (rahmetullahi aleyh) buyuruyor ki:
Kur'ân-ı kerîmde, "... Allah'ın ipine toptan sarılın, fırkalara ayrılmayın, parçalanmayın..." [Âl-i İmrân, 103] buyurulmuştur. Bu âyet-i kerime, "i'tikâdda, inanılacak bilgilerde parçalanmayın" demektir. Yani "doğru îmândan ayrılmayın" demek olup, "fıkıh bilgilerinde ayrılmayın" demek değildir...

Diğer bir hadîs-i şerîfte ise şöyle buyurulmuştur: "Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, bunlardan 72'si Cehenneme gidecek,  yalnız bir fırka kurtulacak/Cennet'e girecektir. Bunlar, benim ve Eshâbımın yolunda olanlar, onların gittiği yolda gidenlerdir." [Tirmizî, İbn-i Mâce]

Hindistân ulemâsından İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Bir hükmün doğru veya yanlış olduğu, Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olup olmamasıyla anlaşılır. Çünkü Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uymayan her mânâ kıymetsizdir, yanlıştır. Çünkü her sapık kişi, Kur'ân ve Sünnete uyduğunu sanır, sapıklığının doğru olduğunu iddiâ eder. Yarım aklı, kısa görüşüyle, bu kaynaklardan yanlış mânâlar çıkarır. Doğru yoldan kayar, felâkete gider. Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdikleri mânâlar doğrudur, bunlara uymayan yanlıştır." [C. I, Mek. 286]

Evet, hadîs-i şerîflerde, Ehl-i sünnet vel-cemâat i'tikâdında olmak, âlimleri ve sâlihleri sevip onlarla beraber olmaya çalışmak, onlardan ayrılmamak emrediliyor. Onlar, Peygamberlerden sonra, seçilenler sınıfındandır. İnsanlara doğru yolu göstermeleri, hâl ve hareketleri ile örnek olmaları, âlimlerin ve evliyânın belli başlı vasıflarındandır... Bu büyük âlim ve velîler, kendi asırlarında olduğu gibi, zamanlarından sonra da dâimâ sevilen ve sayılan, nasîhat ve tavsiyelerinden istifâde edilen, hayâtları örnek alınan kimseler olmuşlardır.

Şüphesiz ki iyi insanların hayatları öğrenildikçe, iyilerin adedi artacaktır. Geçmişini, büyüklerini tanıyamayan çocuklar, gençler ve yaşları ilerlemiş insanlar, büyüklüklere tâlip olamazlar. Bu bakımdan geçmiş âlimlerimizi ve velîlerimizi, doğru bir şekilde, sâdece Müslümânlara değil, bütün insanlara öğretmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.