Mutfak kültürü, yüksek medeniyete delalet eder

A -
A +
İslâm âlimleri buyuruyorlar ki: "Osmânlı Devleti, Eshâb-ı kirâmdan sonra, dîn-i İslâma en büyük hizmeti yapan çok şerefli bir devlettir."

İslâmiyetin doğuşundan i'tibâren onsekizinci yüzyıla gelinceye kadar, çeşitli İslâm memleketlerinde yetişen âlimlerin bir ibâdet vecdi içinde geceli-gündüzlü yaptıkları çalışmalar, dünyayı her bakımdan aydınlatmış, yeni yeni ilmî keşifler ve teknik buluşlar insanlığa hediye edilmiştir.
Asya, Afrika ve Avrupa'da 22-23 milyon km2, yaklaşık 25-30 Türkiye büyüklüğündeki arâzî üzerinde, 6 asır hükümrân olmuş ve bugün üzerinde 60-65 ülkenin yaşadığı bir cihân devleti olan Osmânlı İmparatorluğunun, medeniyyet olarak, bütün ölçüleri büyüktü.
Bu iftâr sofrası, zengin yemek çeşitleri, konuşmalar, bu büyük medeniyyetin yalnız bir yönüne ışık tutmaktadır...
Dünkü makâlemizde belirttiğimiz gibi, soğuk kâseden komposto [hoşaf] içen Pâdişâh merâklandı: "Efendi hazretleri! Bu mübâreği, nasıl bu kadar soğutabildiniz?" dedi.
Dürrî-zâde sâkin bir sesle: "Kâsesi tamâmen buzdur Sultânım!" cevâbını verdi. O zamân herkes, hoşaf kâselerinin hakîkaten buzdan yapıldığını fark ettiler!
Artık tatlılara sıra geldi. Sütlü, hamurlu ve meyveli tatlılar getiriliyordu.
Cihân Sultânı IV. Mustafâ Hân, şükreder gibi: "Duâ buyurun hocam" dedi.
Kâmilî Efendi duâya başladı:
"Âmîn. Cenâb-ı Hak, birliğimizi, dirliğimizi, hamdimizi, şükrümüzü, arttırsın. Niyyetlerimizi, hizmetlerimizi, ni'metlerimizi, temiz ve hâlis eylesin. Nefsimizi, âilemizi, milletimizi ve bütün Müslümânları, her türlü kötülükten, belâdan, muhâfaza eylesin. Saâdetle, hürriyetle, adâletle yaşamamızı nasîb eylesin.
Mübârek Ramazân-ı şerîf hürmetine, Kadir gecesi inen Kur'ân-ı azîmüş-şân hürmetine, Ramazân-ı şerîfte kazanılan Bedir Zaferi mücâhidlerindeki îmân hürmetine, Allah yolunda, İlâ-yi kelimetullah için, Kur'ân-ı kerîm ve îmânla zaferden zafere koşan Osmânlılar hürmetine... Şu gâzi Müslümân-Türk devletlerinin, ebed-müddet devâmını nasîb eylesin. Âmîn! Vel-hamdü lillahi Rabbil-âlemîn. El-fâtiha. Meas-salevât..."
Cihân Pâdişâhı ayrılır ayrılmaz, Dürrî-zâde Konağı'nın etrâfına derhâl, 40 görevli dağıldılar. O gecenin şükrânesi olarak 40 ev sağdaki, 40 ev soldaki, 40 ev öndeki, 40 ev de arkadaki hânelere, birer aylık ramazân erzâkı dağıttılar.
[Cihâna hükmeden, bize eşsiz, pahâ biçilmez zaferler, câmiler, vakıflar, kütüphâneler, sonsuz bir îmân, eşsiz bir ahlâk, vatan ve medeniyyet mîrâs bırakan o büyüklerimizden Allahü teâlâ râzı olsun. Hak teâlâ hepimize, o büyükleri, manen ve maddeten tâm olarak tanımak, onlar gibi yaşamak, yollarında ilerlemek, insanlığın huzûru ve saâdeti için onlar gibi çalışmak ve iki cihân saâdetine kavuşmak nasîb ve müyesser eylesin. Âmîn!]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.