Vaazların özü, nasîhatlerin kıymetlisi...

A -
A +
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, "Mektûbât'ta buyuruyor ki: "Bütün vaazların özü ve nasîhatlerin en kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır."
Âlim ve velîlerin en büyüklerinden olan, "Müceddid-i elf-i sânî=İkinci bin yılın yenileyicisi" sıfatıyla anılan İmâm-ı Rabbânî [kuddise sirruh] hazretleri, "Mektûbât-ı Rabbâniyye"sinde [I. cild 213. Mektûb] buyuruyor ki:
"Bütün vaazların özü ve nasîhatlerin en kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikte bulunmaktır."
Allahü teâlâ, "Ey îmân edenler! Allah'tan korkun ve sâdıklarla beraber olun" buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz de, "Kişi, arkadaşının dîni üzeredir; o hâlde, herhangi biriniz, kiminle arkadaşlık ettiğine baksın" buyurmuştur.
Bir Allah adamını, yani âlim ve velî bir kulu tanımak ve sevmek çok kıymetlidir. Nasıl ki "Sahâbe-i güzîn", Peygamber Efendimize kavuşmakla, onu sevip ona îmân etmekle "Eshâb-ı kirâm" oldular ve çok kıymetlendiler. İşte bir Allah adamını tanıyan, onun büyüklüğüne inanan ve seven, Allahü tealanın sevgili bir kulunun yolunu, izini takip eden kimse de, Eshâb-ı kirâmın kavuştuğu gibi, büyük ni'mete, büyük devlete kavuşur.
İslâm âlimlerinin buyurduklarına göre, bir kişi, Allahü teâlânın sevdiği ve seçtiği o büyükleri sevdiği, inkâr etmediği, onlardan şüphe etmediği müddetçe, kurtulmamak ihtimâli yoktur. Çünkü bir hadîs-i şerîfte: "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyurulmuştur. Bir kimse, bu dünyâda kimi seviyorsa, âhırette onunla beraber olacaktır. Târih boyunca pekçok İslâm büyüğü gelip geçmiştir. Bugün, makâlemizin hacmi müsâadesince, o büyüklerden bir tanesinin kıymetli bazı sözlerini nakledelim. Bâyezîd-i Bistâmi hazretleri buyuruyor ki:
"Otuz sene mücâhede eyledim, nefsimin istediklerini yapmadım. İlimden ve ilme uymaktan daha zor bir şey bulamadım."
"İlme yapış ve edebi muhâfaza et. İbâdetten ayrılma. Güzel ahlâklı, merhamet sâhibi ve yumuşak ol. Hak ve hukûka riâyet et. Nefsini hesâba çek. Allahü teâlâyı unutturacak her şeyden uzak dur ve onlara kapılma. Dilini, Allahü teâlânın ismini anmaktan başka işlerle uğraşmaktan ve başka şeyler konuşmaktan koru."
"Ey Allah'ım! Ey kusûrlardan uzak olan sonsuz kudret sâhibi Rabbim. Sen ne dilersen yaparsın. Benim vücûdumu öyle büyült, öyle büyült ki, Cehennem'i ağzına kadar doldursun. Böylece başka kullarına yer kalmasın. Onların yerine ben yanayım." [Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk da böyle duâ ederdi.]
"Allahü teâlânın, kendileri sebebiyle nefsimi cezâlandırdığı bütün şeyler üzerinde düşündüm. Onların en şiddetlisi olarak gafleti buldum. Allahü teâlâdan bir an gâfil olmak (bir an O'nu unutmak) Cehennem ateşinden daha şiddetlidir."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.