Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselâm- azîz hâtırası; Hazreti Ömer efendimizin, Salahaddini Eyyubî’nin, Yavuz Sultan Selim Han’ın fetih eseri, Sultan Abdülhamid Han’ın tahtını fedâ etme pahasına bir karış toprak vermediği mîrâsı, Kudüs-i Şerif ve Mîrâc merhâlesi kıble-i evvelimiz Mescid-i Aksa merkezli mübarek yerlerde beşeriyetin yüz karası nâmerd İsrail, 2 milyar Müslümana , 57 sözde İslâm Memleketine rağmen zorbalık üstüne zorbalık ve sonu gelmez pervasızlıklar yaparak vazgeçilmez ideali telakki ettiği Arz-ı Mev’ud’a, Türkiye hudutlarına doğru adım adım ilerliyor…
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın iradesiyle Barbaros Hızır Hayreddin Paşa’nın, Seydi Ali Reislerin, Murad Reislerin, korkusuz kahraman levendlerimizin… yüzyıllarca “Türk gölü” yaptıkları Akdeniz’de bugün İsrail savaş gemileri korsanlık etmekteler. Ecdadın ervâhı; ruhları, azap çekiyor olsa gerek.
Hak teslimi:
Dünyanın dört bir tarafından toplanarak, açlıktan feryad eden bebeklere, çocuklara yiyecek ve giyecek ulaştırmak için canlarını ortaya koyup zorba Siyonist İsrail’e karşı her türlü meşakkate katlanan Sumud Filosu’nun 497 mensubu ve Sumud Seferi’nin devamı olan Özgürlük Seferi gemileriyle onları takip edecek diğer sefer mensupları, dünyanın yüz akıdır. Allah, onlardan râzı olsun.
Bir tespit:
İsrail, dünya için artık pimi çekilmiş bir serseri bombadır. Netanyahu iktidarı, tehlikeli bir cinnet hâli çılgınlığıyla gemi azıya almış olarak sağa-sola saldırmakta. Ne yazık ki Trump Hükûmeti de O’na arka çıkıyor.
Gazze Celladı, Nazi döküntüsü Netanyahu’nun asker kılıklı teröristleri, bu defa da Gazze’ye çocuk maması, insan gıdası, ilaç… götüren Sumud’un cesur yürekli yolcularına saldırdı, gemilerini ve hürriyetlerini gasbetti.
Bugün dünya, üçe ayrılmış vaziyette:
“Uluslararası hukuk” vs. diyerek bu terör örgütü sözde devleti güya kınayanlar, rahatını bozmadan mezâlimi seyredenler ve yüzü kızarmadan zâlimin yanında yer alanlar…
Sumud Filosu, 2 Ekim 2025’te açık sularda Gazze’ye doğru seyrediyordu. Gazze, 157 devletçe tanınan, BM üyesi müstakil Filistin Devletinin bir şehridir. Hâl bu iken İsrail, Mavi Marmara’ya yaptığı gibi Sumud Barış gemisiyle gemideki silahsız aktivistlere saldırdı.
Soru şudur:
-Akdeniz, bir İsrail gölü müdür?
Cevap bellidir:
-Akdeniz, asla ve kat’a bir İsrail gölü olmadı ve olamaz! Akdeniz, bir İsrail gölü değildir. Zâlim İsrail’in korsanlık ve haydutluk alanı da değildir.
Sumud, vazifesini yaptı…
Sumud Filosu, değersiz dünyanın temiz vicdanı oldu. Dünya, vicdanına sahip çıkmalıydı ve çıktı. Hatta yer yer milletler, hükûmetlerine rağmen Sumud’a ve Gazze’ye sahip çıktı.
Sumud, uluslararası sulardan Filistin karasularına girip bir Filistin şehri olan Gazze’ye insâni yardım ulaştırmak isterken Siyonist İsrail, aktivistlerin gemilerine ve hürriyetlerine el koydu.
Bir daha soruyoruz:
-Akdeniz, İsrail gölü müdür?
-Hayır, Akdeniz İsrail gölü ve malı değildir!..
-Öyle ise bu kan dökücü zorba, nasıl oluyor da bu şakîliği, korsanlığı yapabiliyor?
Sebep bellidir:
-İslâm âlemi, köklerinden ve aidiyetlerinden kopmuş olduğu için!..
İslâm âlemi, benzemek istediği, hayranı olduğu Batı ve Avrupa tarafından uyuşturuldu, evlâdları elinden alındı; kimliği tahrif edildi…
Siyonist, ırkçı İsrail, haçlı ortaklarıyla birlikte Evanjelist cephe teşkil ettikleri 2025 dünyasında Gazze, Filistin ve mücavir alanında akıl ve havsalanın almayacağı korkunç mezalim ve soykırım yapmakta.
İlk kıblemiz Kudüs-i Şerîfi gasbetmeye yeltenmekte. İsrail’in haydut askerleri, bu mübarek mâbede postal ve silahlarıyla girebilme cür’eti göstermekteler. Bunlara şahid olan iki milyar Müslüman, ne yazık ki dayanışma içinde değil. Nâzım rol, birleştirici ortak üst irâde kalmasın diye İngiliz telkini, Hilâfet Makamı’na kıydı. Allah, etmesin; yârın, Medine-i Münevvere veya Mekke-i Mükerreme Siyonist-Evanjelist bir saldırıya mâruz kalsa Kâbe’nin Altın Anahtarını düşman komutana verenler olur, diyebiliriz.
Son söz:
-Sumud Filosuna 90 milyonluk Türkiye’den 58 aktivist iştirak ederken 13 milyonluk Yunanistan’dan 28 Aktivist iştirak etti.
Çünkü:
Bu ülkenin çocuklarının beyni, bir asır boyunca “Araplar, bizi arkadan hançerledi” yalanıyla kirletildi. Tek Parti Zihniyeti’nin açtığı yaralar o kadar çok ki…