Bizim neyimiz eksik!

A -
A +

"İstanbul Forum 2023'e Doğru" isimli bir toplantının yurt dışında başarılı olmuş "Türk"lerle ilgili bölümünü bizzat izlemek istedim. Toplantıya giderken iç dünyamda kendime "neden beceremiyoruz?" sorusunu sordum durdum. Sonra da yine kısa aklıma "özgüven eksikliğimiz" olduğu takıldı kaldı. Bu düşüncelerle toplantı mekanına vardım. Birçok tanıdık sima kürsüdeydi. 110 kişiyle 300 milyon dolarlık tekstil ve konfeksiyon alımı gerçekleştirmiş Amerikan GAP şirketinin Türkiye Genel Müdürü Günsan Çetin hanım, dünyaya "Türk Maestro" olarak parmak ısırtan Gürer Aykal bey, Anadolu'nun bağrından koparak Almanya'da yılın işadamı seçilecek bir şirkete imza atan Kemal Şahin bey, Almanya'da milletvekili seçilme başarısını gösteren Ozan Ceyhun bey, mikro düzeyde yani işletmeler bazında yönetim ve üretim anlayışını iyileştirmenin ve bu konudaki eğitimin rolünü rakamlarla ortaya koyan Prof. Dr. Naci Mocan bey, Almanya'da uluslararası dev bir Turizm organizasyonunu gerçekleştiren Vural Öğer bey, İngiltere'de moda dünyasına imzasını kabul ettiren genç bir Kıbrıs Türkü Hüseyin Çağlayan bey, Milli Takım ve Galatasaray'ın başarılarında büyük paya sahip olan ve futbolda bir ekol olma başarısını uluslararası platformda gösteren Fatih Terim bey... Konuşmalar başlamadan Kemal Şahin beyle ülkenin bugünkü kötü durumda olmasında özgüven yetersizliğinin önemli rolü olduğu konusunda biraz sohbet etmiştik. Konuşmalar başlayınca bütün konuşmacılar sözbirliği etmişçesine özgüven, cesaret, kendine ve iş arkadaşlarına güvenmek gibi motiflerin önemli rol oynadığını belirttiler. Bayağı keyiflendim toplantı öncesi yaptığım tahminin tutmasına; ama bu defa özgüvenimizin neden az olduğu konusuna kafa yormaya başladım toplantı boyunca. Şöyle düşündüm: "Bizim insanımız, okumadığı diğer insan ve kültürlerle önyargısız ve samimi diyaloğa giremediği, dolayısıyla objektif bir kıyaslama yapamadığı için kendine güvenmiyor." Bunun sebebi ne ola ki derken, Sayın Kemal Şahin "Aslanın ininde yaşamayan onunla rekabet edemez" diyordu konuşmasında. Bir kahve molasında karşılaştığımız İlhan Kesici bu tartışmalara, kişisel özgüvenin tesisinde içinde bulunulan çevrenin de önemli tesiri olduğunu belirtti. Zaten yukarıda saydığımız bütün başarılı insanlarımız da içinde bulundukları çevrenin özelliklerini sayıp döküyorlardı: Oralarda, rüşvet yoktu, torpil yoktu, dil-din-ırk ayrımı yoktu, oralarda orkestra şefini müsteşar tayin etmezdi, şeffaflık hakimdi, milletvekilleri trafik polisine "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diyemezlerdi, hukuk devleti güvencesi vardı, değişim vardı, herkes komplekssiz ve rahat davranıyordu, daha esnek bir kafa yapısı hakimdi, yerinde sayanlar yürüyenlerden fazla ses çıkarmıyorlardı. Yani biz ne zaman böyle bir ortama kavuşursak fert başına milli gelirimiz de onlarınki kadar olabilirdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.