"Ben yavrum için yaptım!.."

A -
A +

Gülbahar içini çekerek örttü üstünü eski battaniyesiyle. Göz ucuyla yanındaki sedirde yatan Pakize'ye baktı. Uyuyordu mışıl mışıl. Sağlık ocağında bir iki saat kadar daha kalmıştı. Pakize oğlunu kucaklayıp götürdükten sonra başını yana çevirmiş, gözlerinden akan yaşları kendinden bile saklamaya çalışmıştı. Biraz sonra Doktor Fazıl Sabri gelmişti yanına. Adamın gözlerinden hüzün akıyordu. Gülbahar inanılmaz bir olgunlukla teselli etmişti onu: - Doktor Bey, sakın içinde bir kuşkun olmasın. Ben en doğrusunu yaptım. Sizler iyi insanlarsınız. Benim yavruma benden çok daha iyi bir gelecek sağlayabilirsiniz. Çok düşündüm ben beyim. Burada, benim yanımda kalsa, bencillik edip onu yanımda tutsam çok geçmeyecek, ya eli kanlı katil olacak, ya da eli kanlı bir katilin kurbanı... Ben kocamın da yakında böyle yitip gideceğini biliyorum. Ben yavrum için yaptım. Analık karşılık beklemeden yapılan fedakârlığın timsalidir. Sakın benden bahsetmeyin ona. Bilmesin. Siz de unutun gidin beni. Ben dudaklarımı, yüreğimi mühürledim. Leyla Hanım da ferah olsun. Sağlıkla büyütsün. Bir ana başka ne ister ki... Fazıl Sabri dudaklarını ısırmıştı: - Gülbahar Bacı! İçin rahat olsun. Oğlun en iyi şartlarda, en sağlıklı şekilde ve sevgiyle büyüyecek. Allah senin de yardımcın olsun. Gözün arkada kalmasın. İçinde özleminden başka hiçbir kuşkun, sıkıntın olmasın. Gülbahar acı acı gülümsedi: - Özlem... Ona engel olunmaz doktor! Ondan bakmadım yüzüne yavrumun. Yalnız tek bir ricam var sizden. Kabul ederseniz adını Murat koyun. Muradıyla gelsin... Başını salladı Fazıl Sabri. - Tamamdır Gülbahar Bacı. Adı Murat. Gülbahar sanki yüz yaşındaymış gibi hissediyordu kendisini. - Şimdi beni evime gönderin doktor. Gidip aylardır olmadığım kadar huzurlu bir uyku uyumak istiyorum. Doktor hemen gereken ilaçları yapıp, Pakize'yle birlikte götürdü Gülbahar'ı. Pakize'ye: - Sen bu gece Gülbahar Bacıyla kal Pakize Hanım. Gece bir şey olursa hemen uyandır beni. Ardından bir kez daha minnetle ve hüzünle bakmıştı genç kadının yüzüne. - Kocan geldiği zaman konuşayım kendisiyle... Gülbahar gülümsemişti: - Bebeğin cenazesi içinse sıkma canını doktor. O dirilerle ilgilenir. Ölüyle işi yok! Fazıl Sabri Bey yutkunmuş, başını sallayıp geri dönmüştü. Gülbahar derin bir nefes aldı yatağında. Gerçekten huzurluydu artık. İçini kasıp kavuran endişeler yoktu. Yapabileceğinin en doğrusunu yaptığına bütün kalbiyle inanıyordu. Yeniden gözlerini kapadı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.