"Bir doktora görün kızım"

Serpil başını iki yana sallayarak cevap verdi annesine: - Şikâyetçi değilim anne, sadece onun hâli beni korkutuyor. Ben hasta dahi olamıyorum. Derin bir soluk bile alamıyorum. O huzursuz olduğu için üzülüyorum. Hep dikkat etmek zorundayım. O kadar çok seviyor ki beni, bana bir şey olsa yaşayamayacak. Şükriye Hanım irkildi: - Tövbe de kızım, Allah korusun, ne olacak sana, ağzından yel alsın. Omuzlarını kaldırdı Serpil: - İnsanız anne, ne bileyim ben. Bak kaç gündür başım ağrıyor, söyleyemiyorum. Yoruldum sanırım. Şirkette çok iş var. Bütün gün kağıtların arasında boğuşuyorum. Serpil ticaret meslek lisesini bitirmişti. Üniversite imtihanlarını kazanamadığı için yüksek öğrenim yapamamış, kısa yoldan hayata atılmıştı. İşinde oldukça başarılıydı... Şükriye Hanım yavaşça oturduğu yerden kalktı. İki tarafa sallanarak mutfağa doğru gitti. Biraz sonra elinde bir paketle geldi: - Ispanaklı börek yaptım, biraz size de koydum. Zafer sever benim böreğimi. Al götür kızım. - Anne neden zahmet ettin? Yemeğim vardı benim. Dün bulgur pilavı pişirdik. Biraz da nohutlu etimiz var. Şükriye Hanım üsteledi: - Olsun kızım, çayla yersiniz, sabah kahvaltı niyetine yersiniz. Siz doğru dürüst kahvaltı da etmiyorsunuzdur şimdi. Yetişebiliyor musunuz bari? Gülümsedi Serpil: - Zafer erkenden kalkıp çay demliyor ve kahvaltıyı hazırlıyor. Bir şeyler yemeden çıkmama asla izin vermiyor. Evlendiğimizden beri kahvaltı işi ona ait. Şükriye Hanım memnun bir şekilde kafa salladı: - Aferin damadıma benim. Kendinize dikkat edin kızım. Öğünlerinize özen gösterin. Serpil dudak büktü: - Ama benim midem bulanıyor son günlerde. Hiçbir şeyi almıyor içim. Gülümseyerek devam etti: - Tabii bunu söyleyemiyorum Zafer'e, yoksa panik yapar hemen. Şükriye Hanım gözlerini kıstı: - Devam ederse bir doktora görün kızım. Sen yeni evlisin, göz ardı etme böyle şeyleri. Serpil neşeyle kalktı ve börekleri aldı: - Aman anne, bir baş dönmesi işte, yoğun tempodan kaynaklı. Şükriye Hanım başını salladı: - Sen yine de göz ardı etme kızım. Selam söyle Zafer'e... > DEVAMI YARIN