Necla Öğretmen teselli ediyordu Hüseyin'i: - Biliyorum Hüseyin. Her şeyi biliyorum. Bütün bunlara inanmasam seni böyle sorgusuzca evime alır, teselliye çalışır mıydım oğlum? Sen bana güven. Neyse cezan çekmek zorundasın. Ondan sonra seni yeni bir hayat bekliyor olacak... Hüseyin dudakları titreyerek sordu: - Bana ne yaparlar öğretmenim? - Mahkemeye çıkacaksın Hüseyin. Yargıç cezanı belirler. Merak etme, hafifletici sebeplerin var. Bunlar hepsi değerlendirilir. Neyse cezan çekersin. Böyle kaçak yaşanmaz Hüseyin. Hep korku içinde, kimseyle dost olamadan, yapayalnız yaşanmaz oğlum. Daha çok gençsin. Bu tür talihsizlikler hep olur insan hayatında. Önemli olan bunları aşmasını bilmek. Hüseyin yutkundu. Kararlı bir şekilde başını kaldırıp Necla Hanımın yüzüne baktı: - Tamam öğretmenim. Ama bir ricam olacak. Aliye nerede hapis yattığımı hiç bilmeyecek. İçime doğuyor onu apaydınlık bir hayat bekliyor. Onun geleceğinde bir leke olmak istemiyorum. Beni arayıp sormakla vakit geçirmesin. Şimdi gidebiliriz jandarmaya. Necla şefkatle baktı Hüseyin'e. Birlikte ayağa kalktılar. *** Aliye okulundan çok memnundu. Öğretmenlerini seviyordu ve başarılı bir talebeydi. Birçok arkadaş edinmişti. Öğleden sonra eve geldikten sonra teyzelerinin kendisi için hazırladığı çay sofrasına oturuyor, karnını doyurduktan sonra derslerinin başına geçiyordu. Akşam yemeğine kadar başını kaldırmadan ders çalışıyor, akşam yemeğinden sonra biraz oturuyor, sohbet ediyor ve erkenden yatıyordu. Düzenli, disiplinli bir hayatı vardı. Çok değişmişti. Yüzü aydınlanmış, gözleri parlamaya başlamıştı. Biraz kilo almış, güzelleşmişti. Bütün ideali okuyup annesini yanına almak ve ona rahat bir hayat yaşatmaktı. Zübeyde'nin ölümünü saklamışlardı Aliye'den. Necla Hanım böyle olmasını istemişti. Bu acı haberi Aliye'ye kendisi vermek istiyordu. Bayram tatilinde yanlarına gelecekti. O zaman yüz yüze anlatacaktı olanları. Aliye çoğunlukla sessizdi. İçinde yaşattığı özlemlerini paylaşmıyordu. Annesini özlemişti. Zaman zaman bu duyguları yoğunlaşıyor, özellikle geceleri yatağına girdiği zaman uzun uzun düşünüp ara sıra da ağlıyordu kimseye göstermeden. Bu hasret onun çalışma hırsını kamçılıyor, derslerine bütün hızıyla asılıyordu. Mübeccel ve Müşerref Hanımlar için de Aliye'nin varlığı hayatlarında farklı bir harekete neden olmuştu. Artık ilgilenmeleri gereken bir sorumlulukları olduğu düşüncesiyle biraz da abartarak küçük kızın bakımını benimsemişlerdi. Bütün hayatlarını Aliye'ye göre yönlendiriyorlar, her şeyi onun durumuna, pozisyonuna göre planlıyorlardı. Sonuçta herkes hayatından memnundu. Mübeccel ve Müşerref Hanımlar Aliye'nin ailesinin başına gelenlerden haberdardı. Necla Hanım olayları telefonla onlara bildirmişti. İki yaşlı kadın bütün olanların açıklaması için kızlarının gelmesini bekliyordu. Günler bu düzende hızla ilerliyordu artık. DEVAMI YARIN