Farklı duygular içindeydi!

Selim, Zühal'in kendisini eve kadar bırakmasını istemiyordu. Nedense oturdukları eski evi görmesinden rahatsız olacaktı. - Sen beni burada bırak. Buradan bir arabaya biner dönerim. Beni bırakacaksın, sonra tekrar geri döneceksin, bu saatte, yalnız başına olmaz şimdi. Zühal bir kahkaha attı: - Vay canına, demek böyle maço taraflarımız da var ha? Bak bunu hiç tahmin etmemiştim. Selim bozulmuştu: - Canım ne alakası var bunun maçolukla? Gece vakti, bizim buralar bildiğin gibi yerler değildir, sizin sosyete muhitlerine benzemez. Hırlısı var, hırsızı var. Rahatsız ederler. Araban güzel, sen de güzelsin, tedirgin olursun. Zühal keyiflenmişti: - Demek öyle ha, arabam güzel ben güzelim... Selim gülümsedi: - Evet, hem de çok güzelsin. Cumartesi görüşüyor muyuz? Zühal düşünür gibi yaptı: - Başka programın yok mu senin? Omuz silkti Selim: - Hayır yok! Başka hiçbir programım yok. - İyi ya, o zaman saat birde buluşalım. Gelip alayım seni... Genç adam başını salladı: - Ben gelirim. Ortaköy'de buluşuruz. Sahildeki çınarın altına. Omuzlarını kaldırdı genç kız: - İyi ya... Gelirim. Haydi hoşça kal... Selim arabadan indi. Kırmızı Alfa Romeo bir kuğu gibi süzülerek uzaklaştı. Genç adam farklı duygular içindeydi. Zühal'in yaşadığı zenginlik, anlattıkları gözlerini kamaştırmıştı. Genç kız yaşadığı hayatı en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı delikanlıya. Evdeki hizmetçileri, şoförleri, canları sıkılınca çıktıkları yurt dışı seyahatleri, her yıl iki defa araba değiştiren annesini, yazlarını geçirdikleri muhteşem gezileri... Aklı karışmıştı Selim'in. Haldun Berberoğlu Türkiye'nin en büyük holdinginin başındaydı. Ekonomide etkili ve söz sahibiydi. Son günlerde satın almak üzere olduğu bir banka ile gündemdeydi. Böylesine önemli birinin kızıyla tanışmış olmak heyecanlandırmıştı Selim'i. Etkilenmişti ama bu etki Zühal'in güzelliğinden çok, sahip oldukları ve konumu ile ilgiliydi. Bunu her ne kadar yüksek sesle itiraf etmese bile Berberoğlu ailesinin yaşantısının, başını döndürüp gözünü kamaştırdığı belliydi. Eve girerken bu duygular içindeydi... DEVAMI YARIN