Coşkun ailesi salona geçer geçmez hizmetçi kız kahvelerini getirdi. Fidase hanım her zamanki gibi koltuğuna oturmuş, kahvesini yudumlamaya başlamıştı. Seyfi bey yıllardır vazgeçemediği piposunu eline almış ve denize bakan ve tavandan yere kadar cam olan cephede ayakta duruyordu. Tamer ise annesinin koltuğunun karşısındaki İtalyan takımların üçlü koltuğuna ilişmişti. Koyu yeşil gözleri, siyah dalgalı saçları ve sert hatları vardı. Keskin çizgilerle şekillenmiş burnu, çıkık elmacık kemikleri yüzüne kişilikli bir ifade veriyor, yakışıklı yüzü tedirginliği nedeniyle gergin görünüyordu. Seyfi bey sonunda piposunu yakmayı başarabilmiş olmanın keyfiyle bir yudum aldı kahvesinden: - Evet, seni dinliyoruz. Tamer yutkunmuştu. Hafifçe boğazını temizledikten sonra söze başlamıştı: - Ben evlenmek istiyorum izniniz olursa. Bir kız arkadaşım var. Ve onu çok seviyorum. Garip bir sessizlik olmuştu salonun içinde. Neden sonra Seyfi beyin kalın sesi duyuldu: - Bu güzel bir karar. Zaten artık ona vakit gelmişti. Okulunu, askerliğini bitirdin. İşine de başlıyorsun. Tabii herkes gibi sen de evlenmeyi düşünmelisin. Bu kararına sevinmedik diyemem. Ama tabii seçmiş olduğun eşi tanımak isteriz. Kimin nesi bu hanım kız? İşin en zor ve en can alıcı noktasına gelmişti sıra. Tamer gayretle konuşmaya başladı: - Bizim çevremizden bir kimse değil baba. Kendi halinde mütevazı bir ailenin kızı. Babası yok zaten. Annesiyle oturuyor. Lise mezunu, çok güzel bir kız. Beni taşıyabilecek kadar karakterli ve terbiyeli biri. İzin verirseniz tanıştırmak istiyorum sizinle... Fidase hanım yan gözle kocasına baktı. İkisinin de kaşları hafifçe çatılmıştı. Seyfi bey koltuklardan birine oturup ayak ayak üstüne attı: - Neyle geçiniyorlar, nasıl yaşıyorlar? Tamer dudaklarını ısırmıştı bu soruya cevap vermeden önce: - Annesi konfeksiyonlara dikiş dikiyor. Orta halli hatta ortadan biraz daha düşük bir maddi hayatları var. Seyfi beyin dudaklarına alaycı bir tebessüm yerleşmişti bile. Hafifçe dudak bükerek güldü: - Sen ciddi misin? - Evet baba... Hayatı değerlendiriş kriterlerimizin seninle farklı olduğunu biliyorum, ama inanın bana bu kız Coşkun ismini rahatlıkla taşıyabilecek bir kız. Bir kere olsun tanımanızı isterim. Seyfi bey hâlâ alaycı tavrını muhafaza ediyordu: - Bu çeşit insanları bilirim. Beyinlerinin bir köşesinde hep karşı tarafın serveti yatar. Sen askerden geleli çok zaman olmadı. Kısa zamanda böyle bir karar vermek başka niyetleri getiriyor akla. Tamer ayağa kalkmıştı. Onun bu hareketi bu sefer Coşkun ailesinin zorlanacağını belli ediyordu... > DEVAMI YARIN