Tamer babasının verdiği cevaba karşılık olarak tek bir cümle söyledi: - Siz nasıl değerlendirirseniz değerlendirin baba, ben kararlıyım. Fidase hanım dudaklarını büzerek baktı oğluna: - Böyle bir karara nasıl varabildin hayret ediyorum. Asaleti olmayan basit bir konfeksiyon terzisinin kızını eşim diyerek koluna takıp nasıl gezeceksin? Bizim ailemizin ortamına, bizim ahbaplarımızın arasına nasıl sokacaksın? Yarından sonra seni utandırdığı zaman ona karşı beslediğin duygular yok olup gidecek... Hiç mi düşünmüyorsun? Tamer kaşlarını kaldırdı. Koyu yeşil gözlerinde öfke pırıltıları yanıp sönüyordu: - Ben kararımı verdiğimi söylemiştim anne. Uzun uzun düşündüm. Feryal ile evleneceğim. Size sadece haber veriyorum. Tabii ki sizin de gönül rızasıyla bunu kabullenmeniz en büyük arzum ama mademki böyle düşünüyorsunuz, diyecek bir şeyim yok. Bütün bu yargılarınızı ortaya koymadan önce onu tanımanızı isterdim. Ama görüyorum ki hiç bunu kaale bile almıyorsunuz. Seyfi bey sakin bir şekilde ayağa kalkmıştı: - Bazı şeyler hakkında karar vermek için illâ görmek gerekmez. Görünen köy kılavuz istemez diye bir laf vardır. Bu da onun gibi bir şey... Ama mademki bu kadar ısrarcısın, seninle inatlaşacak değilim. Bu da senin için bir tecrübe olur hayatında. Diyecek bir şey yok. Ama bizden bizim onayımızla getireceğin bir geline sergileyeceğimiz davranışları bu kıza karşı yapmamızı bekleme. Yarından sonra pişman olup karşıma geldiğin zaman umarım mahcup olmazsın. Tamer bu işi kolay atlattığını düşünerek hafifçe gülümsemişti: - Bu hiçbir zaman olmayacak baba. Seyfi bey kafasını sallamakla yetinmişti: - Umarım, umarım... Tamer izin isteyip odasına çekildikten sonra Seyfi beyin kaşları iyice çatılmıştı. Son derece üzgün ve düşünceli gözüken karısına dönerek: - Kimin nesi, kimin fesi şunu bir öğrenelim bakalım yarın... Fidase hanım ise telaşla söylendi: - Bu kadar kolay izin mi vereceksin Seyfi? - Merak etme... Ben gerekeni yaparım. Şimdilik üstelemek anlamsız. Daha çok teşvik etmiş oluruz o zaman. Coşkun ailesi istediği her şeyi elde eder unutma. Herkesin bir fiyatı vardır. Korkma... Fidase hanım ağlamaklıydı. O güne kadar çevresinde kazandığı saygınlığının bu yüzden zedeleneceğini düşünüyor, arkadaşlarına, kendisini hep kıskançlıkla seyreden ahbaplarına karşı ne duruma düşeceğini aklına getirdikçe soğuk soğuk terliyordu. Seyfi bey derin bir nefes alarak sevgi ve şefkatle baktı karısına. Onun gücü hareketlerinden belli oluyordu... > DEVAMI YARIN