"Nihayet gerçeği görebildiniz!.."

A -
A +

Genç çiftin verdiği ayrılık kararını öğrenen Fidase hanım ve Seyfi bey gizli bir memnuniyetle karşılamıştı bu haberi. Sanki omuzlarından büyük bir yük kalkmış gibi rahatlamışlardı. Seyfi her zamanki dünyaya bakışını bu olayın kriterini yaparken de ortaya koydu hemen: - Tamam, doğru bir karar vermişsiniz, gereken neyse yaparız. Yüklü bir para veririz. Tamer üzgün bir sesle karşılık verdi: - Hiçbir şey istemiyor baba. Nafaka bile istemiyor. Çalışıp bakacakmış çocuklara. Nasıl yapacaksa! Fidase hanım alaycı bir sesle atıldı: - Duygu sömürüsü... Boş laflar bunlar. Yarından sonra işin zorluklarını görünce çalar kapını, hiç merak etme. Neyse, aman, giden para olsun. Sen de hayatına layık olduğu gibi bir yön çizersin oğlum. Zararın neresinden dönülse kârdır. Zaten olmazdı. Ne ailemiz, ne sosyal yapımız asla uyuşmadı bu kızla. Ne olduğunu şaşırdı... Tamer cevap vermedi annesine. Kahvaltı sofrasından hiçbir şey yemeden kalktı: - Ben şirkete gidiyorum baba. Avukatla görüşeceğim. - Tamam oğlum. Merak etme sen, ben gereken emirleri de veririm, uzamaz bu iş. Genç adam annesini yanağından öperek çıktı salondan. Fidase hanım ve Seyfi bey yalnız kaldıkları zaman memnun bir şekilde birbirlerine gülümsediler. - Çok şükür aklı başına geldi artık. - Aman, kurtulduk. Utanıyordum inan ki elâlem içine çıkmaktan. Olacak şey değildi zaten. Yine iyi dayandı beş sene. Dile kolay... Evladımın gençliği gitti. Nasıl yıprandı çocuk. Seyfi bey piposunu yakarak arkasına dayandı: - Şimdi Berker de dönecek... İki kardeş salim kafayla el ele verirler, işleri yoluna koyarlar. Çocuk bu kızın sıkıntısından işe adapte olamıyordu. Saatine bakarak ayağa kalktı: - Ben de çıkayım karıcığım. Karısıyla vedalaştı... Fidase hanım yalnız kalmıştı. Feryal ikinci çocuğunun doğumundan sonra Coşkun ailesiyle aynı sofraya oturmamıştı. Kahvaltısını ve yemeklerini odasında yiyordu. Yaşlı kadın beş senedir ilk defa gelininin odasına çıktı. Kapıyı bir kere tıklatıp içeri girdi. Feryal balkon kapısının önündeki koltukta oturuyordu. Düşünceliydi. Kayınvalidesini görünce irkildi. Şaşırdı, ayağa kalktı. - Tamer bize kararınızı söyledi. Nihayet gerçekleri görebildiniz. Feryal gülümsedi: - Haklısınız efendim, böylesi daha doğru. Kadın yan gözle yatakta yan yana uyuyan torunlarına baktı, bir şey söylemeden geri odadan çıktı. *** Mübaşirin sesiyle kendine geldi Feryal: - Buyurun hanımefendi, kararı imzalayın lütfen... Kendisine uzatılan kağıdı imzaladı genç kadın. Gülümseyerek uzattı kalemi mübaşire. Şaşkındı. Birden yanıbaşında hissettiği karaltıya döndü. Tamer'di yanına gelen... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.