Serdar bitkin bir haldeydi!..

A -
A +

Aslı meraklanmıştı: - Erkencisiniz bugün doktor bey, ilk hasta saat birde. - Biliyorum Aslı, ama dün söyledim ya Serdar hasta bizim, onun kanını laboratuvara götürmek için erken çıktım evden. Bire kadar biraz çalışırım ben de... Tekrar eve dönmeyeyim dedim... - Geçmiş olsun efendim. Biraz olsun düzelmedi mi Serdar? Dudak büktü Ferit bey: - Ne olduğunu bilemediğim için gereken doğru tedaviyi uygulayamadım. Bakalım tahlil sonucunu alalım, ondan sonra hemen düzeltiriz keratayı. Dudaklarına hafif bir tebessüm yayıldı: - Çocuk her zaman çocuk. Yaşları büyüse de, anne baba için büyümüyorlar bir türlü. Derin bir nefes aldı: - Sen bana bir kahve yapıver Aslı'cığım. - Hemen doktor bey... Ferit bey odasına girip hemen eve telefon etti. Karısından oğlunun durumunu sordu, kanını laboratuvara bıraktığını söyledi. Serdar hâlâ yatıyordu. Nevin hanıma göre ateşi çok fazla değildi ama delikanlı çok bitkindi. Telefonu kapattığı zaman Ferit bey arkasına yaslandı. Oldukça düşünceliydi... *** Meral sabah evden çıkmadan önce kardeşinin odasına uğradı: - Nasılsın bugün? Biliyor musun, sana hiç yakışmıyor böyle yatmak, alışmamışım, bir tuhaf geliyor. Serdar başını kaldırmadan cevap verdi: - Bana tuhaf gelmiyor mu sanki? Bugün biraz daha iyiyim sanki, ama çok yorgun hissediyorum kendimi. Kolumu kaldıracak mecalim yok. Meral gülümsedi: - Eh yani, ateş adamı böyle yapar, aslında şimdi senden bütün yılların intikamını almak için en güzel fırsat ama ben iyi bir kızım, sen ona dua et. Serdar güçlükle gülümsedi: - Kız ben sana ne yaptım da intikam alıyorsun benden? Nevin hanım odaya girdiği zaman iki kardeş gülüşüyorlardı. Oğlunun keyifli olduğunu görünce içinde bir ferahlık hissetti. Sevinmişti. Sevgiyle baktı çocuklarına: - Hasta yatağında bile didişiyorsunuz ayol! Serdar başını annesine doğru çevirdi: - Baksana Nevin hanım şu kızına, benden intikam almak için en güzel firsatmış benim hastalığım. Kadın küskün bir tavırla Meral'e baktı, başını salladı: - Tövbe tövbe... O da nereden çıktı? Meral bir kahkaha attı: - Sen bilmezsin anne, bizim görülecek çok hesabımız var ama ben merhametli bir kızım, sen ayağa kalk, eşit şartlarda icabına bakarım ben senin... Nevin hanım eliyle kapıyı işaret etti: - Hadi, hadi, çok konuşma, geç kalıyorsun okula.... Meral kardeşinin alnına bir öpücük kondurduktan sonra annesine sarıldı: - Tamam canım benim kızma, gideyim ben de, bu çocuk rahat rahat nazlansın sana... Kahkahalar atarak çıktı odadan. İçinde sebebini bilemediği bir coşku vardı. Sokağa çıktığı zaman köşede bekleyen arabayı farketti. Gözlerini kısarak baktığında direksiyonda oturan Tarık'ı hemen tanıdı. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.