Bir sessizlik oldu. Cevdet Bey âdeta donmuştu. Kamuran Hanım ağzı açık bir şekilde bakıyordu kızının yüzüne. Sonunda erken toparlanan da o oldu: - Sen ne dedin, ne dedin? Bahar sakindi: - Evlendim anne. Nejat ve ben dün evlendik. İşte evlenme cüzdanımız. Cevdet Bey öfke dolu bir sesle haykırdı: - Bu da ne demek oluyor? Bizim rızamız olmadan, bu ne cüret, bu ne küstahlık? Bahar dudaklarını ısırdı. Hazırlamıştı kendisini bu tepkilere: - Beni anlamak istememekte ısrar ettiniz. Nejat'ı görmek dahi istemediniz. Bu ne kadar ön yargılı olduğunuzu göstermiyor mu? Bir kere olsun onunla konuşup, onu tanımaya çalışsaydınız. Ben kararımı verdim anne. Bundan dönüşüm yok. İster kabul edin ister etmeyin. Nejat artık benim eşim. Kamuran Hanım yüksek sesle ağlamaya başlamıştı. Bir yandan da bağırıyordu: - Ben el âleme ne diyeceğim şimdi. Şu başıma gelene bak!.. Cevdet Boran'ın kızı ne olduğu belirsin bir serseriyle evlendi diyecekler. Rezil olduk. Ailemizin asaleti hiç oldu. Soyumuz bozulacak. Oh Allah'ım ben ne günah işledim böyle?.. Bahar ayağa kalkmıştı: - Anne lütfen. Bu hakaretleri hak edecek bir insan değil Nejat. Onu tanıma zahmetine bile girmediniz. Sizin asaletiniz bu mu? Nejat benim eşim ve onun hakkında böyle konuşmanıza asla izin vermeyeceğim. Beni yok sayabilirsiniz. Şimdi valizimi toplar giderim bu evden. Cevdet Bey kızının ciddi olduğunu görünce alttan almaya karar verdi: - Otur yerine, hiçbir yere gitme. Nereye gideceksin? Peki başından anlat şu işi bana, nerede o? Bahar derin bir nefes aldı: - Nejat eylülde askere gidecek. O zamana kadar İzmir'de işinin başında olacak. Askerlik için nereye gönderilirse o zaman birlikte gideceğiz. Kamuran Hanım içini çekti: - Şu hale bak, karısını götürecek bir yeri bile yok! Bahar sinirli bir şekilde bağırdı: - Anne, lütfen! Kadın elini kaldırdı: - Tamam, tamam, bir şey demedik muhteşem kocana. Ama şuraya yazıyorum, bu eve asla girmeyecek. Onu görmek, tanımak, bilmek istemiyorum. Sen her zaman bu evin bir ferdisin, bunu hiç unutma. Ama o, asla! Bahar dudaklarını ısırdı. Hiçbir şey söylemeden salondan çıktı. Ağlamak geliyordu içinden...