Canım şu anda ne Türkiye'nin sıkıntılarından ne yağışlı havadan söz etmek istiyor! Bunalmanın uç sınırlarında yürüyüş yapıyoruz uzun süredir. Bunun bir sonu olmalı. Mümkünse acilen! Bugün canım gülmek ve güldürmek istiyor. Pazartesi sabahı gazetenizi açıp köşemde göz gezdirdiğinizde içiniz açılsın, önünüzde uzanan güne umutla bakın istiyorum. Bakalım becerebilecek miyim? Mesela size kısa süre önce eşinden ayrılmış bir genç delikanlının yaşanmış hikayesini anlatabilirim. Ben dinlediğimde gözlerimden yaşlar akmıştı. Bu genç kendisinden altı yaş büyük bir bayanla tanışıyor, aşık olduğunu düşünüyor ve evleniyorlar. İkisi de eli yüzü düzgün insanlar. Fakat arada ciddi bir tecrübe farkı var. Birbirlerine uyum sağlamakta güçlük çekiyorlar ve kısa zamanda kavgalar başlıyor. Derken kendilerini mahkeme salonunda buluyorlar. Yaklaşık on ay süren evlilik hakimin bir daha düşünmelerini tavsiye etmesine rağmen bir celsede noktalanıyor. Fakat aynı semtte ikamet etmeyi sürdürdükleri için ister istemez birbirlerinden haberleri oluyor. Çoğunlukla erkek, 'o kadın'dan bahsedilmesinden rahatsız olduğunu belirtiyor. Hatta daha ileri gidip boşandığı karısından nefret ettiğini, iğrendiğini dile getiriyor. Bu sözlerden doğal olarak incinen kadın bir gün oturup gence haddini bildirmek üzere plan yapıyor. Özellikle üniversite öğrencilerinin iddialı oldukları bilgisayar ortamında tamamen uydurma bir kız karakteri oluşturuyor. Bu kız tesadüfen tam eski kocasının yaşında, aynı müzikten zevk alan, zeki, uyumlu cici bir bayan. Bir gün eski eşe bu kızdan bir e posta gidiyor. Eski eş balıklama dalıyor bu kızla sohbet olayına. Icq sayfalarına taşınan yakınlaşma sırasında erkek, hiç yüzünü görmediği bayana ne itiraflarda bulunuyor bilemezsiniz. Yeni bir kız arkadaşı olduğundan ama onunla çok da ciddi olmadıklarından dem vuruyor. Sonra birdenbire şüphelenip sohbet ettiği kişinin kız arkadaşının bir tanıdığı olabileceğini düşünüyor ve durmadan 'ben sevgilimi seviyorum' diye iddia etmeye başlıyor. Bütün bunları daha birkaç ay önce ayrılmış olduğu eşine söylemekte olduğunu öğrendiğinde ise tahminen dumura uğruyor. Hiç onun yerinde olmak istemezdim doğrusu. Eeee, hayat böyle işte. İnsanların gururuyla oynamaya kalkışmamak lazım. Ben bunu yapan hemcinsimi takdir ettim doğrusu.