İlk yayınlanmaya başladığında çok anlamsız bulduğum bir programdı Biri Bizi Gözetliyor. Açıkçası hâlâ da izlediğimi iddia edemem. Ama her konuda olduğu gibi bunda da yasaklama gündeme geldiğinde tepki duydum. Birilerinin oturup tanımadığı insanların namus planlamalarını yapmaya kalkmaları kadar sinir bozucu bir şey olamaz. Tek kaşını havaya kaldırıp Cross kalemini diğerlerine doğru sallayarak "bu program Türk ailesinin ahlak anlayışına aykırıdır" demek gülünç. Özel televizyon kanallarının yayına başladıkları ilk günden itibaren iddia edilen bir gerçek var. Beğenmediğiniz programı izlemezsiniz. Seçim, size bir alıcı düğmesi kadar yakın. Eğer beğenmediğiniz halde izlemeye devam ediyorsanız bu sizin sorununuz. Böyle bir durumda iki olasılık çıkar ortaya. Birincisi beğenmediğiniz doğru değildir. Ya kendinizi ya da etrafınızda bulunanları kandırıyorsunuzdur. İkincisi, tepkilerinize sahip çıkamıyorsunuzdur. İkinci olasılık çok itici tabii. RTÜK'ün gelen şikayetler üzerine Show TV kanalına bir günlük kapatma cezası vermesi ve tutanağın altına "bu programın ileride yayınını sürdürmeyeceğinizi umarız" şerhini düşmesi düşündürücü. Bu, ilk elden sansür demek. Sansür de insanlara "siz neyi beğeneceğinizi ya da nelerden kötü etkileneceğinizi bilemezsiniz, sizin yerinize biz düşünürüz" demektir. Bu kadar aşağılayıcı, bu kadar onur kırıcı bir davranış biçimi olamaz! Bana sorarsanız şiddet içerikli filmlerin tanıtımlarının tüm gün boyunca yayınlanması, adı geçen programdan çok daha tehlikeli. Ya da haber bültenlerinde yer alan savaşın acı gerçeklerinin görüntüleri çocuklar açısından tam bir felaket! Benim kızım, kurşunlanarak ölen insanları gördüğünde yüzü nasıl bir şekil alıyor, her gün görüp üzülüyorum. Ya da eşcinsel olduğu her halinden belli olan insanların özendirici konumlara getirilmesi ve bunların televizyonda her gün gösterilmesi daha ayıp. Görüldüğü gibi bütün bunlar göreceli kavramlar. Birilerine göre uygunsuz olan başkalarına göre uygun olabiliyor. Bu yüzden insanlarınızı iyi eğitmek zorundasınız. İyiyi kötüyü kendi başlarına seçebilmeyi becersinler diye. Yoksa millet adına bir masanın etrafında oturup ahkam kesmek iş değil. Öte yandan çağdaşlaştığımızı söylüyoruz. Bu kararları gelişmiş ülkelerin insanlarına anlatamazsınız. "Bunlar daha nasıl televizyon izleyeceklerini bile bilmiyorlar demek ki" diye yorumlarlar bu sansürü. Ve açıkçası acıyarak gülerler. Her zamanki itilmiş çizgimizden biraz olsun sıyrılabilsek ne olurdu sanki. Unutmayalım, Dünya Bizi Gözetliyor!