Annan Planı Sevr'i mumla aratır

Ankara Ticaret Odası olarak geçen hafta KKTC'deydik. Milli kahraman Rauf Denktaş'a ve ulusal güçlere moral ziyaretiydi. Kıbrıs izlenimlerimizi, Türkiye Gazetesi okuyucuları ile paylaşmak istiyorum. Muhalefetin, "Türkiye Kıbrıs'ta seçimlere müdahale ediyor" tezi gerçeği yansıtmıyor. Seçime asıl müdahaleyi AB, İngiltere ve ABD yapıyor. Hem de alenen... Bu üç güç suflör, AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen ise 'çirkin bir aktör'... AB, KKTC'deki muhaliflere yılda 20 milyon euro aktarıyor. Bu müdahale değil de nedir? Bu para, ulusal güçlerin altını oymak, gençlerin beynini yıkamak gibi faaliyetler için kullanılıyor. Verheugen, sadece KKTC için değil, Türkiye için de "istenmeyen adam"... Bu çirkin aktör, seçimi muhalefetin kazanması halinde meşru, iktidarın kazanması halinde gayrimeşru ilan edeceklerini açıklıyor. Bu, müdahale değil de nedir? Bu adam Avrupa Birliği'nin noteri mi, yüksek seçim kurulu başkanı mıdır?. İngiliz Üs Komutanı Grosswith, Annan Planı'nın tanıtımını yapmak için KKTC'deki köyleri dolaşıyor. Muhaliflerin internet siteleri Londra'daki bir merkezden finanse ediliyor. Amerikan Büyükelçisi Weston, KKTC'de muhalefet partilerinin sözcülüğünü yapıyor. Atatürk'e kabul ettiremedikleri Sevr Anlaşması'nı Denktaş'a kabul ettirmeye çalışıyorlar. Annan Planı, Sevr'i mumla aratacak maddelerle dolu... KKTC ve Türkiye'ye karşı dört koldan bir saldırı planı bu... Geçtiğimiz haftalarda bunları detaylı olarak yazmıştım. Kıbrıs bir kırılma noktasıdır. Kıbrıs'ı kaybedersek arkasından Ege, Güneydoğu, ardından İstanbul'u isteyeceklerinden kuşkunuz olmasın. Çözüme giden yol, Gümrük Birliği'nin askıya alınarak, Avrupa Birliği'ne giriş ile Kıbrıs sorununun birbirinden ayrı konular olduğu doğrultusunda güçlü bir mesaj vermektir. Kıbrıs sorunu, Avrupa Birliği tünelinden çıkarılmadığı sürece Ada'da adil ve kalıcı bir çözüm bulmak mümkün değildir. Öncelikle Kıbrıs sorununun değil, bir sorun yumağı haline gelen Avrupa Birliği ile ilişkilerin çözülmesi gerekir. Asıl düğüm buradadır. Kıbrıs sadece bahanedir. Avrupa Birliği içerisindeki bazı kötü niyetli ülke ve kişilerin asıl niyeti Türkiye'yi bölüp parçalamaktır. Kıbrıs'ı Türkiye'den koparıp Türkiye'yi savunmasız bırakmaktır. Kimse bu oldu bitti ve çirkin propagandaya sessiz kalmamalıdır. Kimse Kıbrıs için "Bana ne!" dememelidir. Eğer Türk halkı Kıbrıs'a sahip çıkarsa oynanan oyunlar bozulur.