Cumhuriyet'in 82'nci yılına da ulaştık... Ne yalan söyleyeyim, coşku değil, hüzün doluyum. Çünkü, geçen bu süre içinde, "muasır medeniyetler" seviyesine ulaşma ülküsünde, ABD'nin ve Avrupa'nın şamar oğlanı olmaktan zerre öteye geçemedik. Kendi öz değerlerimiz ve iç dinamiklerimiz yerine, Batı'nın uçurumlarla dolu yol haritasını takip ettik. Şimdilerde önümüzde tek bir adres duruyor: "Avrupa Birliği olmazsa olmaz..." Yani Avrupa'nın himmeti, tek kurtuluş yolu... *** Ancak, milli mücadeleden bugüne geçen sürece baktığımda, tarih tam tersini söylüyor. 87 yıl öncesinin tam da bugünlerine gidiyorum. O zaman da Avrupa'nın ipine sarılmıştık. Sözlerine güvendik ve ülkeyi işgal eden bu emperyalistler ile 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzaladık. Nedir mütareke? Savaşan tarafların ateşkesmesi, silahları bırakması. Yani barış zemininin aranması... Ancak, Mondros bir ateşkes değil, tam bir işgal metniydi. Bakın ateşkesten 4 gün sonra ne yaptılar? 3 Kasım 1918'de Musul'un, 4 Kasım'da Trakya'nın, 6 Kasım'da Çanakkale'nin, 9 Kasım'da Antakya ve İskenderun'un, 13 Kasım'da İstanbul ve Süleymaniye'nin işgaline başladılar. 24 Kasım'da bir İtalyan savaş gemisi Marmaris'e demir attı. 30 Kasım'da Musul tamamen elimizden çıktı. 11 Aralık'ta Dörtyol, 17 Aralık'ta Mersin ve Ceyhan, 21 Aralık'ta Adana, 27 Aralık'ta Pozantı düşmanın istilasına uğradı.. Bu ateşkesten 2 ay sonraki durumdu. Mondros'un üzerinden geçen 9 ay içinde ise işgal büyük ölçüde tamamlanmıştı. İstanbul, İzmit, Çanakkale, İzmir, Eskişehir, Kütahya, Afyon, Konya, Samsun ve Musul'un tamamı gitmişti. Edirne, İstanbul, Gelibolu, Bursa, Balıkesir, Afyon, Zonguldak, Mersin, Adana, Ulukışla, Maraş, İskenderun, Kilis, Urfa, Antalya, Fethiye, Muğla, Marmaris, Bodrum, Söke, Kuşadası, Selçuk, Isparta ve nice vatan toprağı işgalci güçler tarafından ayrı ayrı veya beraber işgal edilmişti. İngilizlerin 41 bin 500, Fransızların 49 bin, İtalyanların 17 bin 400 olmak üzere, toplam 107 bin 900 askeri, Anadolu'daydı. 1921 yılında Fransa'nın güneyde bulundurduğu askerî güç ise 100 bine çıkmıştı. Daha sonra, Batı'nın yol verdiği 200 bini aşkın Yunan askerini hesaba katmıyorum bile. *** Gümrük Birliği'nin, Mondros'tan ne farkı var? "Gümrükleri indirin, sizi AB'ye alalım" dediler. Hemen inandık, tereddütsüz imzaladık. Hiç vakit geçirmedi Batı işgal için... Ama bu kez silahlı değil, paralı işgal başladı. Biz ise AB kapısında, sürüngenlere döndük. *** Hadi, Cumhuriyetin yıl dönümünü coşkuyla kutlayabiliyorsanız, kutlayın...