Servet üzerinde oturuyoruz

Türkiye, yeraltı kaynakları açısından şanslı bir ülke. Bu haftaki yazımda altın konusuna değinmek istiyorum. Türkiye'de 580 ayrı noktada toplam 6 bin 500 tonluk altın rezervi bulunuyor. Dünyada bilinen 43 bin ton altın rezervinin 20 bin tonuna sahip olan Güney Afrika, ilk sırada yer alıyor. Türkiye 6 bin 500 ton ile ikinci, ABD 4 bin 770 ton ile üçüncü, Kanada bin 780 ton ile dördüncü, Avustralya ise bin 400 ton ile beşinci sırada bulunuyor. 70 milyar dolar değerindeki altın rezervimiz, ekonomiye katılması durumunda 300 milyar dolar civarında katma değer oluşturacaktır. Türkiye zengin altın madenine sahip olmasına rağmen, dış ülkelere bağımlı... Sadece 2000 yılında 205 ton altın ve 113 ton gümüş ithal ederek 2 milyar dolar, 1991 yılından 2001 yılına kadar olan 10 yıllık dönemde bin 350 ton altın ithal ederek 15 milyar dolar parayı yabancı ülkelere ödedi. Yabancı ülkeler, bu bağımlılığın sürmesi için lobi faaliyetleri yürütürken, siyanür kullanımını gerekçe gösteriyorlar. Türkiye'de siyanür kullanılmasına karşı çıkarak yapılan eylemler bu amaca hizmet ediyor. Halen dünyada 800 civarında sodyum siyanür çözündürmesi ile altın üreten tesis bulunuyor. Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, Finlandiya, İsveç, Romanya ve Yugoslavya sodyum siyanür çözündürmesiyle yılda yaklaşık 24 ton altın üretiyor. Maden Tetkik Arama Kurumu tarafından yapılan araştırmalarda Ankara, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Denizli, Edirne, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Hatay, İzmir, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Manisa, Niğde, Ordu, Sivas ve Uşak'ta altın yatakları belirlendi. Türkiye'de şu an işletmeye hazır 8 adet yataktaki toplam altın rezervi 300 ton. Sadece bu 8 projenin işletmeye alınmasıyla başlangıçta yılda 25 ton civarında altın üretimi yapılabilir ki, bu rakam Avrupa'nın toplam yıllık üretimi kadardır. Bu projelerin 25 bin kişiye doğrudan ya da dolaylı iş imkanı sağlayacağı hesaplanıyor. Ülkemizde altın madenciliğine başlanması, diğer madencilik yatırımlarını da olumlu etkileyecek, 10 yıl içinde yıllık altın üretiminin 1 milyar dolara ulaşması sağlanabilecektir. Madenler sanayileşmenin ana girdisidir. Türkiye, iki yıldır yaşadığı ekonomik kriz ortamından çıkmak için altın madenlerini ekonomiye kazandırmalıdır. Altın madeni sahalarının çalıştırılmaya başlanması bölge insanına da istihdam sağlayacak, göçü engelleyecek, bölgeler arası gelir uçurumunu azaltacaktır.