Yolsuzluklar ülkesi damgasını yemeden...

A -
A +

Uluslararası Saydamlık Örgütü, 102 ülkenin değerlendirmeye alındığı 2002 Yolsuzluk Algılama Endeksi'ni açıkladı. Türkiye, geçen yıla göre 10 basamak birden gerileyerek 64. oldu. Son yıllarda siyasetçilerin seçim vaadleri arasına "yolsuzlukların üzerine gidileceği" vaadi de eklendi. Hiçbirşey değişmedi çünkü yolsuzluğu besleyen şartlar ortadan kaldırılmadı. Bu konuda siyasetçilerin günahı büyüktür. Çünkü yolsuzluk kötü yönetimin ayrılmaz bir parçası ve sonucudur. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Orgeneral Aytaç Yalman'ın ahlakî çöküntü ve kirlenme konusundaki şu mesajı önemlidir: "Bugün içinde bulunduğumuz sosyo ekonomik ve sosyo kültürel problemlerin, kirlenmiş bir ahlaki çevrede yaşıyor olmamızdan kaynaklandığını özellikle belirtmek istiyorum." Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu da 18 Şubat 2002'de verdiği bir demeçte, "Rüşvet, yolsuzluk, bozulma Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri... Birincisi... Yolsuzluk soruşturmalarında sonuç alınamayınca, neticeye gidilemeyince, caydırıcılık yolları da kapanıyor. Türkiye bu işi çözmek zorunda. Eğer çağdaş bir ülke olacaksak, eğer aydınlık bir gelecek istiyorsak, çocuklarımıza yolsuzluk ve rüşvetin olmadığı bir Türkiye bırakmak zorundayız" demişti. Kıvrıkoğlu'nun, Çankaya Köşkü'nde verilen bir resepsiyonda söylediği "Yolsuzluk, terörizm kadar tehlikelidir" sözleri de çok anlamlıdır. Türkiye'de yolsuzluk ekonomisi öncelikli tehdittir. Yolsuzluk bir ulusal güvenlik sorunu olmaya başlamıştır. En başta yoksulluk olmak üzere yol açtığı sonuçlar itibariyle rejimi tehdit etmektedir. Bugün Türkiye'de kamu yönetimine ve siyasete duyulan güvensizliğin en önemli nedenlerinden birisi de yolsuzluktur. Türk halkı, yolsuzluklar nedeniyle % 36 daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Dolayısıyla yolsuzluk, haksızlık ve adaletsizliğe de kapı açıyor. Yolsuzluk toplumsal bir karakteristiğimiz olarak üzerimize yapışıp kalmadan ve yerleşik bir imaj haline gelmeden hastalığı tedavi etmemiz gerekiyor. Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün açıkladığı tabloda, adı yolsuzluklarla anılan ülkelerin az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler oldukları görülüyor. Yaşadığımız deneyimlerin de gösterdiği gibi, yolsuzluğu sadece polisiye tedbirlerle çözmemiz mümkün değil. Siyaset kurumunun, Parlamento'nun, başta Maliye Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıkların, bürokrasinin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, kısacası tüm toplum kesimlerinin kendi evinde bir bahar temizliğine girişmesi gerekiyor. Çünkü bu kesimlerin işbirliği, katılımı ve vurdumduymazlığı olmadan yolsuzluk yapılamaz. Siyasetçilerin, kamu yönetimine ve siyasete duyulan güvensizliği gidermenin en önemli şartlarından birinin yolsuzlukla mücadele olduğunu anlayacakları günü umutla bekliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.