Aileden biri! (mi?)

Teknoloji çağının getirdiği en önemli yeniliklerden biri de, televizyon... Öyle bir buluş ki, toplumları etkilemiş, hayat tarzını, değiştirmiş. Bugün, bütün dünya evlerinin bir çoğunda yerini almış. Adeta aileden biri olmuş. Aileden biri diyorum, çünkü önceleri insanlar birbirleri ile konuşurlar, görüşürler, gülüşürlerdi. Komşuluklar vardı; samimi, içten, keyiflendiren. Dostluklar vardı; unutulmaz anılarda hayat süren. Ya şimdi! Televizyon geldi geleli, konuşan bir tek o var, herkes susmuş! Onun sözü dinleniyor, o gözleniyor, ona gülünüyor. Dedim ya, aileden biri! Oğlunuz artık sizi dinlemiyor bile. Yaptığı hareketler dün akşam gördüğü falan filimdeki oyuncunun aynı. Kızınızın, ayakları yerden kesilmiş uçuyor! Filan programdaki kıza özenmiş. Tabii onun neyi eksik ki? Eşiniz mi? Dizilerden başını bir kaldırabilse, sizi görecek. Dizinin en acıklı yerinde de bir şey istenir mi birader? Hele bir reklam arası olsun... Hem sana n'oluyor? Evin baş köşesinde oturan sen değilsin ki artık. Yaa!.. Eskiden ailenin bir reisi vardı, onun sözü geçerdi. Ee, şimdi de öyle. Değişen bir şey yok aslında.Yine aile reisinin sözü geçiyor ama, reis farklı. Yeni reis, televizyon olmuş evde. Artık babayı baş köşeye oturtmuyorlar. Varsa yoksa televizyon... Geçenlerde gece yarısına az bir zaman kala telefonum çalıyor. Açtım, komşum arıyor. "Hayırdır komşu" dedim. Çatıya anten bağlatacaklarmış. "Ya bunu sabah görüşsek, olmaz mı?" demeye kalmadı kapıya damladı. Nefes nefese, soluk soluğa. Yüzünün rengi atmış, şekeri çıkmış 400'e. Adam ölecek! "Yahu" dedim "gel hele, otur şöyle, biraz sakinleş. Değmez bir televizyon için. Komşu önemli..." İlla yarın uydu takılmalıymış, maç seyredeceklermiş! Artık evden ne dedilerse, çaresiz kalmış adamcağız, o ölmüş, dirilmiş kimin umurunda. Gecenin 12 sinde komşunun çok önemli olan uydu anten işini çözmüş olduk. ** Peki bu kadar önem verilen, zaman ayrılan televizyon, gerçekten bu değeri hak ediyor mu? Bize ve aile bireylerine bir katkı sağlıyor mu? Belki haberleşme, eğitim, kültür, sanat, eğlence aktiviteleri yönünden, evimize dünyadan pencereler açıyor olabilir. Fakat, şöyle eski günleri düşündüğümüzde, bizden birşeyler alıp götürdüğünün farkında değil misiniz? Sorumsuzca reyting uğruna yapılan, seviyesiz, ahlak bozucu, toplum kültürünü erozyona uğratan yayınlar yüzünden, kaç ailenin canı yandı, kaç çocuğumuzu kaybettik bilen var mı? Reklam Verenler Derneği, televizyondaki bu yayınlara kaynak sağlamanın verdiği sorumlulukla "TV'de şiddet ve sorumluluklarımız" adı ile geçen yılın son aylarında panel düzenlemişti. Birçok bilim adamı, televizyon yetkilisi ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu bu panele katıldı. Panelin sebebi, toplumda şiddet olaylarının gelişmesinin ana nedenlerinden birinin uygunsuz televizyon yayınlarının olması ve bu tür yayınların denetimi konusunda Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun; çocukların televizyon izlemelerinin denetlenmesi konusunda da ailelerin, eğitimcilerin ve yayınlarla ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının elini taşın altına sokması gerektiğinin vurgulanması idi. Sevindiğimiz taraf şu ki; yapanların da izleyenlerin de böyle bir tehlikenin farkına varmış olmaları. ** 7 temmuz'da yayına giren "Güzel ve Dahi" programı, yayınlandığı gün izleyiciden büyük tepki alıyor. RTÜK de bunun üzerine uyarı cezası veriyor. İlgili kanal da buna duyarlı davranıp programı tamamen yayından kaldırmaya karar veriyor. İşte bu kadar! Haydi Türkiye! Hep böyle duyarlı olun ki, gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke ve güzel bir kültür bırakalım.