Yarına kalanlar

Hadi bakalım! N'oldu şimdi? Hani, yarın yaparım dediğin işi bugün bitirecektin? Yapabildin mi? Yapamadın değil mi? Bundan sonra da hiç yapamayacaksın? Bak, gördün mü? Yapılması gerekeni, dün yapmış olsaydın, görevini tamamlamış olacaktın. İçin rahat olacaktı. Huzur bulacaktın. Kimseye karşı mahcup olmayacaktın. Şimdi ise yarım kaldı, yapamadın... Değer miydi günü güne satmaya.? Değer miydi onca ömrü boşa harcamaya? O kadar fırsat dolu günlerin oldu ki. O kadar müsait zamanların oldu ki... Hangi birinin kıymetini bildin? Hangi birini değerlendireyim dedin? Hep böyle mi geçeceğini sandın. O yapmadığın, yapamadığın, yarın yaparım deyip yarım bıraktığın işlerin hesabını nasıl vereceksin şimdi? Halbuki yapacak daha o kadar çok şeyin vardı ki. Ne planlar kurmuştun yarınlar için? Değil mi?... Sanki bin yıl yaşayacakmış gibi... Pişmanım deme, pişmanlık duyma sakın! Sen demiyor muydun hep, "kendi düşen ağlamaz" diye. Al işte! Kendin düştün bu duruma. Hiç kıymet vermedin sorumsuzca kullandığın zamana. Kendin söyledin, kendin planladın, yarın yaparım, ya da fırsat olursa bir gün yaparım diye. Fırsat olursa yaparmış! Hadi oradan! Çok gördük böyle diyenleri çook!.. Aheste aheste geçiyor bak ömür, bilmem farkında mısın? Fırsatın olan gün bugündü, eyvah sen hâlâ yarında mısın? ** Hatırlıyor musun geçenlerde bir hasta arkadaşın vardı. Bugün çok yoğunum, şu işimi de halledeyim, yarın ziyaretine giderim demiştin. Yarın olunca gidebildin mi peki? Ziyaret edebildin mi? Konuşup gönlünü alabildin mi? Helallik alabildin mi?.. Hayır... Neden? O gece ölmüştü çünkü arkadaşın. Yarınlara ömrü yetmemişti... Kim bilir ne kadar gözledi yollarını geleceksin diye. Son umudu idin belki sen. Elini tutabileceği son kişi... Ulaşamadı umudu; gelmeyen yarınlara, bugünün akşamında... Soğuyan elleri boş kaldı, yana düştü ram olan ölümün kucağında... Oysa ne kadar gözyaşı dökmüştün, bir sıcak el tutmak için. Hatırlasana... Şimdi ne kadar çırpınsan geri getirebilir misin onu? O bir daha tutamayacağın soğuk elleri ısıtabilir misin? Sesini duyabilir misin bir daha? Zamanı geri alabilir misin? Ömrün boyunca yarına bırakıp da, kaç bugün kaçırdın böyle, bilir misin? Hangi birisini geri getirebildin ki? Şimdi kendininkini getirebilesin... Çok uzakta sandığın, ummadığın ölüme, bir an kadar yakınken... ** Heyhat!.. Beyhude geçti ömür, ölüm yanı başında, Vadesi gelen gider, sorulmaz kaç yaşında, Şimdi bekle bakalım, bir musalla taşında... Bundan sonra, yarınsız bir hayatın olacak, Yarın yapacakların, artık yarım kalacak. Doğmayacak güneşler, gelmeyecek yarınlar, Olma pişman boşuna, duymayanı duymazlar. Duymadın mı, duymadın mı, söyledim sana bin kere. Peygamber efendimizin buyruğu "Yarın yaparım diyen, ziyandadır" diye...