Çekirge sıçramadı

Geçen haftaki dörtlük maçın ardından bazı şeyleri beğenmediğimi söylediğimde hoş karşılamayanlar olmuş olabilir. Dün gece de beğenilmeyen tarafları ağır basan bir G.Saray vardı huzurda. Uzun zamandır sıkıntıdan patlayan Carrusca'dan Antep'te bir patlama bekledi Gerets. Ancak "camdan adamlar" sayısı fazla olunca, "candan adamlar" azınlıkta kalınca, sevimsiz bir G.Saray bulduk. F.Bahçe'nin kaybı ligin zirvesini yeniden iştahlandırıyor ama daha beter kaybetmek için çabalıyor sanki rakipleri. Savunmanın göbeğinde bütün görevlerini başarıyla yerine getiren ikili ve ortada İnamoto'yu rahatlatan ve nihayet iyi oynatan Okan'ın "candan" mücadelesi tabii ki yeterli olamazdı. Model olarak "sert ve sağlam" oynamayı seçen G.Antepspor, bunu G.Saray'a da kabul ettirdi ve rakibini sindirdi. Belli ki G.Saray bir "kırılma noktası" arıyordu. Hasan'ın araştırmaları, Okan'ın çabaları ve İnamoto'nun nispeten aktif oyunu, bu kez de İliç ve Carrusca'nın takımı eksik bırakmasına mahkûm oldu ilk yarıda. Devre olduğunda "bir puan iyidir" diye düşünenlerdendim. İkinci yarının başında maç buram buram Hasan Kabze kokuyordu. Ancak sahaya değil de saate bakarak adam değiştirme disiplini (!) sergileyen Erik Gerets, maça uzun süre tahammül etti. Kabze'nin girişiyle birlikte daha etkili pozisyonlar üreten G.Saray, gol pozisyonlarında ve özellikle duran toplarda eğitimini almadığı bir mücadelenin içine girdi. Gol şansa ve beceriye kalmıştı. G.Saray'da beceri Antep'e gelmemiş, şans da geçen hafta sonuna kadar kullanılmıştı. Erdoğan Hoca, baktı ki G.Saray'ın bir şey yapacağı yok, son bir hamle olarak 84'te Veysel'i sürdü içeriye. Sabaha kadar oynansa berabere bitecek maç, Veysel'in son dakikada Cihan'a bedel golüyle ve Antep'in sürpriz galibiyetiyle bitti. Ama bana göre biten maç değil, Cimbom oldu.