Maç başlamadan önce Kasımpaşa gibi çabuk adamlarla ve doğru paslarla çıkan bir takıma karşı G.Saray'ın göbeğindeki yeni yapılanmanın problem olacağını düşünüyordum. Göbekteki korku maçın göbeğini kesecekti belki de. Ancak ilk yarı boyunca savunmanın göbeği dengesiz oynamasına rağmen pek gedik verdi diyemem. Neill ve Gökhan birbirine yakışmıştı gibi... Maça ateşli başlayan G.Saray, 15. dakikadan sonra Kasımpaşa'nın ayağa paslarla sağladığı dengeyi çok çabuk kabullendi. Özellikle orta alanda, "kovalanan değil ama kovalayan" durumuna çok kolay düştü. Kasımpaşa atacaksa takım oyunundan, G.Saray atacaksa birisinin şapkadan kuş çıkarması sonucu atacaktı. O şapka "Oz Büyücü" Harry Kewell tarafından kullanıldı. Ön direğe attığı boş koşu sonrasında, Aydın'ın adeta kafasına kondurduğu topu ağlara gönderdi ve böylece bir sihirli gol bulunmuş oldu. Haftalardır oynadığı "kaos futbolu" yerini biraz daha dengeli bir oyuna bıraktı sonrasında. Bunda Kasımpaşa'nın iyi ve paslı oyununu biraz yavaş oynamasının etkisi fazlasıyla hissedildi. G.Saray kaos futbolunu daha çabuk oynuyordu ve devre biterken Pino'nun golüyle maçı adeta cebine koydu. Ancak G.Saray söz konusuyla ve karşıda da Yılmaz Vural varsa 2-0'a da güvenmemek gerekir. İkinci yarıda G.Saray bu sezon asla beceremediği bir şeyi uzun süre başarıyla denedi: "Önde iken skoru tutabilmek..." Üçüncüyü ararken, riskten kaçınıp topu kendinde tutmayı, garanti hamleler yapmayı ve kaos futbolundan dengeli futbola geçmeyi başardı. Üçüncüyü bulmak için şuursuz saldırmayınca, Kasımpaşa'nın ayağa paslı ama yavaş futbolu G.Saray'ın hızına yenik düşmüş oldu. Bu da Hagi'nin oluşturmaya çalıştığı, "iyi oyundan önce G.Saraylı karakteri" felsefesine doğru atılmış ilk adım oldu. Çünkü dün gece yardımlaşan, paylaşan, birbirinin açığını kapatan coşkulu oyuncular topluluğu vardı sahada. Hagi'nin Insua'yı oyuna dahil etmesiyle orta sahaya geçen Hakan Balta'nın üçüncü golün hazırlayıcısı ve bitiricisi olması yardımlaşmanın en güzel örneği idi. Yılmaz Vural ise maç boyunca sol tarafını darmadağın eden G.Saray'a çözüm bulamadı. Aydın ve Pino yakaladığı pozisyonlarda son vuruşları düzgün yapsa, dün geceki maç belki de sezonun en farklı skoruna imza atılan bir karşılaşma olabilirdi. Burada Aydın ve Pino'nun beceriksizliği kadar, kaleci Tolga'nın da hakkını teslim etmek gerek.