Sneijder... Sniper...

A -
A +
Snaydır yazılır snaypır okunur... Birincisi gol için doğmuş demek, ikincisi ise iki kaşının arasından vurabilen bir keskin nişancı demek...
Gol plasesini o yaptı...
Gol asistini de yaptı, hem de birkaç kez sadece ilk yarıda...
Uzaktan nişan alıp vurduklarında da önüne yatanlara çarptı top...
Diğer takım arkadaşları da müthişti ve 'Sniper' hariç; kim daha iyi oynuyor diye aradan seçmekte ilk defa bu kadar zorlandım Galatasaray'ı izlerken. Rakibine karşı hem önlem alan oyuncular, hem de özgürlük bırakılmış oyuncular çok iyi görevlendirilmişti belli ki.
İlk 45 dakikada sıfır hata ile oynayan bir savunma göbeğine de ilk defa tanık olduk. Hani bir ara dedim ki; Chedjou ile Semih biraz daha mı 'kafa izni' yapsalar...
Rizespor'un da eksikleri var ama rakibini kendi eksiklerini mükemmel tolore ederek adeta hapseden bir de Galatasaray vardı sahada...
Sabri-Bruma uyumu sanki ikisinin çocukluk arkadaşı olmaları gibi derinleşmiş, Selçuk tam bir kaptan ve sorumluluk adamı olmuş, sadece Umut Burak olmadığı için biraz boynu bükük kalmıştı...
İkinci yarıyı kontrolüne alan, bir ara baskı yese bile altından kalmasını bilen bir oyun oynayan Galatasaray üç puanı dibine kadar hak etmiştir. Daha farklı bir skoru da kazanabilirdi. Sneijder'in rakip kaleciye bile prese gittiğini düşünürsek yiğidin hakkını da yiğide verelim...
Sadece Burak Yılmaz seçimi bir anlamda sorgulanması gereken tek sorundur dün geceden kalan...

MAÇIN ADAMI
Wesley Sneijder

KIRILMA ANI
Selçuk'un bıraktığı topa gelen öldürücü plase...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.