Tok, açın halinden anlamadı

Bir yanda 'aç' takım Galler, bir yanda aktörlerle dolu 'tok' Portekiz. Tok adamlar nasılsa bir ara golü sıkıştırırız havasındaydılar, öyle de oldu.

1958 Dünya Kupasından bu yana hiçbir uluslararası turnuvada olamamış ve daha şimdiden iki efsanesi George Best ve Ryan Giggs’in hayalini Gareth Bale üzerinden gerçekleştirmiş gerçek bir ‘aç’ takım; Galler....
Her türlü başarıyı tatmış, hatta zaman zaman bunun şımarıklığını bile yaşamaktan çekinmeyen ünlü aktörlerle dolu Portekiz..
Başlarken eksiklerine rağmen ‘romantik’ bakıyordum maça ve Galler milli takımımın yanındaydım..
Mükemmel başladı aç adamlar. Renato Sanchez’i hep ikili-üçlü sıkıştırdılar, Ronaldo’ya da koşu alanı bırakmadılar ve top kendilerindeyken harika bir 3-5-2, top rakipteyken de süper bir 5-5-1 sundular..
Tok adamlar ise ‘nasılsa biri bir ara sıkıştırıverir bir tane’ havasındalar..
Öyle de oldu..
Önce artistler takımının Oscarlı yıldızı Ronaldo bir zamanlama harikası golü buldu sonra da aktörlerin Emmy ödüllüsü Nani ikinciyi..
Fişi çekmiş gibi oynamaya başladılar sonrasında..
Kendi evlerinde düzenledikleri aynı şampiyonayı hiç oynamadan alıp götüren Yunanistan’ın acısını yine biraz oynar gibi yapıp; gurbette finale kadar taşıyor gibiydiler. Çünkü geriye kalan bölüm Portekiz’in çok iyi bildiği bir oyun formatına dönüşmüştü. ‘Oynamana gerek, sadece oynatma yeter, riske girdiler nasılsa bir hata daha yaparlar’ oyunu oynandı son yarım saat..
İşin en inanılmaz tarafı ise; tek galibiyetle Portekiz’in final oynayacak olmasıdır..

MAÇIN ADAMI: Maçı TV’denizledim. Levent Özçelik harikaydı 

KIRILMA ANI: Ronaldo’nun havada asılı kaldığı an