Geçen hafta Bursaspor gibi bir rakibi 6-0 mağlup eden Galatasaray, ligin bir diğer zorlu ekibi Eskişehirspor'a da aynı anlayışla sahadaydı. Galatasaray özellikle ilk 45 dakikalık bölümde müthiş oynadı. Adeta Bursaspor maçının bir kopyası gibiydi. Yine rakibe önde baskı vardı ve savunma yine önde kuruldu.
Mancini, Drogba'nın cezası sebebiyle Burak'ı tek forvet olarak sahaya sürdü. Galatasaray, tek forvete rağmen hücum presini oldukça etkili yaptı. İtalyan teknik adamın kalabalık orta saha kurgusu ile ligin en çok pas yapan takımlarından olan Eskişehirspor'un oynamasına müsaade etmedi sarı-kırmızılılar.
Maçı neredeyse ilk 45 dakikada bitiren Galatasaray, devrede daha farklı bir görüntü sergiledi. Bu görüntüde 2-0'lık skorun etkisinin yanı sıra orta saha oyuncularının yorulmasının da rolü büyüktü.
Yeni transferler Izet Hajrovic ve Alex Telles'i çok beğendim. Hajrovic sürekli koşu yapan, hızlı, hücuma katılan bir oyuncu. Bileklerine de çok hakim. Dikine pas atmaya çalışan bir oyuncu. Dün de Burak'ın golünde müthiş de bir asist yaptı.
Hajrovic, Bruma gibi değil. Bruma'nın yetenekleri de tartışılmaz ama daha çok yol kat etmesi gerekir. Hajrovic, daha hazır bir görüntü verdi. Ancak dün akşam bu oyuncunun sadece hücum yönünü gördük, savunma yönü için bir şey söylemek şu an için pek mümkün değil.
Telles ise sürekli hücumu düşünen bir oyuncu. Soldan sürekli bindirdi, hiç yorulmadı. Savunmada da fena değildi.
Melo dün gece de başarılı performansını sürdürdü. İnanılmaz hırsıyla takımını yine ateşledi. Sorumluluk aldı, rakibine her yerde bastı.
Gol sevinci sırasında sakatlanan Sabri için bir paragraf açmak istiyorum. Bana göre Sabri, şu an Türkiye'deki en rahat oyuncu. Sabri hata da yapsa tribünler tarafından alkış alıyor. Bu onun için çok büyük bir şans.
Galatasaray, Eskişehirspor galibiyetiyle Fenerbahçe'nin üzerindeki baskıyı artırdı. Fenerbahçe'yi baskı altına alan, puan farkından azalmasından çok Galatasaray'ın iyi futboludur.
KIRILMA ANI