Real Madrid karşısında alınan 6-1'lik mağlubiyet ve Fatih Terim'in gönderilmesi sonrasında kimse Galatasaray'dan iyi bir sonuç beklemiyordu dün gece. Ancak herkesin unuttuğu bir şey vardı; Galatasaray, gerçek bir Avrupa kulübüydü ve en kötü dönemlerinde bile bunu defalarca kanıtlamıştı, dün gece bunun bir örneğini bir kez daha gösterdi.
Takımını 4-2-3-1 sistemiyle sahaya süren Roberto Mancini, taktik anlayışıyla bana Mircea Lucescu'yu hatırlattı. İtalyan takımına karşı klasik bir İtalyan defansı uygulattı. Kadroyu çok iyi tanımayan Mancini, oyuncu tercihleri konusunda büyük bir hata yapmadı ama İtalyan teknik adamın Riera'yı sağ kanatta başlatması büyük yanlıştı.
Şampiyonlar Ligi'nde bir deplasman takımı nasıl oynaması gerekirse öyle oynadı Galatasaray. Özellikle Selçuk İnan'ın mücadelesi müthişti. Ancak sahada mücadele etmeyen iki isim vardı. Riera ve Sneijder, takımlarını adeta 9 kişi bıraktılar. Bu oyuncular, arkadaşlarına eşlik etse 3 puan işten bile değildi.
Sahanın bir başka yıldızı Drogba'nın golünden sonra Galatasaray, geriye çok fazla yaslandı. Amrabat'ın gereksiz hamlesi skora dengeyi getirdi. Geriye düştüğümüz dakikalarda Umut Bulut'un golü, çok çok önemli 1 puan kazandırdı. Sonuçta Galatasaray istediğini aldı.
Bir parantez Eboue'ye açmak istiyorum. Maçın ilk dakikasında sakatlık numarası yapan ve hemen hemen her pozisyonda benzer uygulamalara başvuran Fildişili oyuncu artık sıkmaya başladı.
MAÇIN ADAMISelçuk İnan
KIRILMA ANI
Amrabat'ın gereksiz penaltısı