Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Şimdi en acil derdimiz depremden kurtulup da açıkta kalan depremzede vatandaşlarımızı yerleştirecek bir yer bulmak... Deprem paniğini üzerinden atan yetkililer tüm imkanlarıyla depremzedelere yardıma koşmuş durumda. Fakat binalarında hasar olup da sokakta kalan ama afet bölgesinden uzak olduğu için fark edilemeyen vatandaşlarımız da var... Biz bugün, bu durumda olan bir apartmanın sokakta kalan sakinleriyle ve ilginçtir ki, depremzede ailelerle birlikte apartmanının başında tamir veya yeniden yapmak üzere onay bekleyen müteahhitle yaptığımız görüşmelere yer vereceğiz. Yer, Kocasinan''da dört katlı ve onaltı daireden meydana gelen bir apartman... Volkan Apartmanı... Deprem esnasında bina oturulamayacak derecede hasar görmüş. Gelen yetkililer "Kullanılamaz" raporu vermişler. Bunun üzerine apartman sakinleri ister istemez evlerine giremiyorlar. Hepsi ister istemez sokakta... Ama gelin görün ki, onların durumu daha bir farklı.. Bir gün iki gün deprem şokunda sokakta bekleşen aileler, günler geçip de devam eden hayata ayak uyduramayınca başlamış kara kara düşünmeye... İşte apartman sakinlerinin ortak derdi: "Tamam şükürler olsun canımız kurtuldu. Eşyalarımız da... Ama evimize giremediğimiz için biz de evi tamamen yıkılmışlar gibi sokaktayız. Bir de bilsek ki eşyamız yok oldu, boynumuzu bükerdik. Ama şimdi içeride olup da alamadığımız eşyalarımızı aklımızdan çıkartamıyoruz? Nasıl çakırtarız ki, varımız yoğumuz bir evimiz bir eşyamız dı işte... Bizler unutulmuş haldeyiz Ama gelin görün ki, yetkililer ister istemez birinci afet bölgelerdine yardıma koşuyorlar. Gelip binayı mühürleyenler de "Canınızı kurtardınız ona şükredin!" diyorlar. Şükürler olsun ama, hayat devam ediyor. Bakın yağmurlar başladı. Biz çoluk çocuğumuzla, hasta ve yaşlımızla depremde evleri yerle bir olanlar gibi biz de sokaktayız. Evet, diğerlerinin evi yok olmuş. Biz ise evimiz yok olmadığı halde yok olmuş durumdayız. Ama onlara çadır ulaştırılıyor, afetzede deniliyor. Bizim ise onlar gibi sokakta olmamıza rağmen ne çadırımız var, ne kalacak yerimiz... Ne de bizim bu halimizi bilen var... Bizi kimse depremzede saymıyor... Ama görüyorsunuz halimizi... Bizler de çok perişanız... Komşulardan aldık birer tencere tava... Kalacak yerimiz yok. Yatacak yerimiz yok... Bizi hatırlayan da yok... Yapımcı firma orada Buna rağmen hayret ve sevinç duyduğumuz bir gelişme vardı Volkan Apartmanında... Depremden sonra yaptığı bina hasar gören veya yıkılan birçok müteahhit firma yetkilisi, hayalet gibi ortadan kaybolurken Valkon Apartmanının yapımcı firma yetkilisi İhsan Gül, binanın başındaydı... Diyor ki İhsan Gül: "Biz öyle rastgele kurulmuş bir inşaat firması değiliz. Bakın şu gördüğünüz yerde ondört blok var. Hiçbirinde bir şey yok. Hepsi taş gibi ayakta. Sadece bu blokta çatlak var. Ama diyoruz ki, biz bu binayı yeniden yıkılıp yapılması gerekiyorsa, yeniden yapmaya, eğer kolonlarından destek verilip onarılması gerekiyorsa onarmaya hazırız. Bu iş için Rusya''dan yetkili çağırdık. Bize dediği şu oldu: "Benim yapacağım projenin hiç önemi yok. Önemli olan, bu projenin yetkili mercilerce onaylanması." Kimseden para da istemiyoruz Yani biz kimseden beş kuruş para almadan, bu ondört mağdur aileyi bir an önce evlerine kavuşturmak için hazırız. Bizim şu andaki tek sıkıntımız, bize "Buyurun şu projeyi gerçekleştirin" diye yol gösterecek bir mercinin bulunmaması. Bize, onay versinler, biz yapalım. Böyle bir merci, bize onay verdiğinde, hiç beklemeden onbeş günde bir ayda, yani en kısa zamanda binayı sahiplerine sağlam halde teslim ederiz. Biz buna hazırız. Bunu apartman sakinlerinin huzurunda da söylüyorum. Çünkü biz günü kurtarmak isteyen kimselerden değiliz. Biz daire sahiplerimizin sıcak yuvalarında oturmalarını herşeyden önde tutan firmayız. Biz kimseden para istemiyoruz. Devletten yardım da istemiyoruz. Bu binanın tepeden tırnağa kadar herşeyiyle yeniden yapılmasını taahhüt ediyoruz. Biz ne istiyoruz? Sadece yetkili mercilerin bize, ister kendi öngördükleri bir proje ile, ister bizim göstereceğimiz projeyi inceleyip onay vermeleri ile yetki bekliyoruz. Elimiz kolumuz bağlı Ancak kime gidersek gidelim, şu an için bize onay verecek bir yetkili bulamıyoruz. Geliyorlar, binayı mühürlüyor ve gidiyorlar o kadar. Oysa yazık değil mi? Bakın ondört aile sokakta. Bunlar mağdur. Biz bir an önce, onarmaksa onarmak, yeniden yapmaksa yapmak üzere, onları kış gelmeden yeni yuvalarına kavuşturmayı kendimize görev sayıyoruz. Ama şu an onay alamadığımız için elimiz kolumuz bağlı... Bize "Bina girilemez halde" diyorlar ve gidiyorlar. Ama onarmak veya yeniden yapmak üzere harekete geçmek için onay alacak merci bulamıyoruz. Her yere müracaat ettik ama henüz bir onay alamadık. Yetkililere duyurulur Diyoruz ki, yaptığı binaların hemen tamamında hiç kusur olmadığını söyleyen, sadece bir binasında hasar bulunan, ama bu hasar sebebiyle kayıplara karışmak yerine, hasar gören binanın başından ayrılmayıp, yetkililerden onarım için veya yıkıp yenisini yapmak için onay bekleyen, en kısa zamanda bu ondört aileyi yeniden evlerine kavuşturacağını söyleyen bu müteahhidin sesini duymalarını, böylece deprem sebebiyle sokakta kalan bu ailelerin de bir an önce evlerine kavuştrulmalarını rica ediyoruz. Ayrıca deprem sebebiyle mağdur olmuş binlerce ailenin binasını yapmışken, şimdi ortalıkta gözükmeyen birçok müteahhite de bir çağrıda bulunuyoruz: "Siz de yıkılan veya hasar gören binalarınız sebebiyle mağdur ettiğiniz ailelerin yanında olun. Bu sorumlu müteahhidi örnek alın. Siz de mağdur ailelere yardıma koşun. İnsanlık bunu gerektiriyor zira..."
ÖNE ÇIKANLAR