İlaç gibi sözler...

A -
A +

“Her şeyin ötesinde bizimle birlikte üzülüp gözyaşı dökmen beni derinden etkiledi" dedi...

 

 

 

 

 

Vezirköprü’de kaymakam olarak görev yaptığım dönemde yaşadığım acı hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... O çocuklardan başkasının ölmemesi tek tesellimizdi. On iki çocuğumuzun cenaze töreni için bir gün sonra kaza yaşanan köye gittim. Çok etkilenmiş, çok üzülmüştüm. Köyün değerli bir ileri geleni vardı. O güne kadar hiç görmemiştim. Köye gittiğimde cenazelerin olduğu evleri tek tek ziyaret ediyor, başsağlığı diliyordum. Kendimi tutamayıp zaman zaman gözyaşı döküyordum.

 

Köyün ileri geleni yanıma yaklaştı: "Kaymakam Bey çok üzülüyorsunuz. Gelin bir dinlenin” dedi. Elimden tuttu ve evine doğru götürdü. Evinde oturduk, konuştuk. Bu şahıs konuşmasıyla, davranışıyla çok sıkıntılı durumumda beni rahatlatmıştı. Bunun Allah'ın bir takdiri olduğunu, ne kadar üzülürsek üzülelim çocukları geri getiremeyeceğimizi söyledikten sonra "12 çocuğu kaybettik ama 54 çocuğu kazandık" dedi.

 

Düşündüm, evet, dedikleri son derece doğru idi. Ya o 54 çocuk da ölseydi ne yapabilirdik? Hiçbir şey! O zaman bu 54 çocuğun kurtarılmasına sevinip bununla teselli bulmak gerekiyordu. Onun sözleri o sıkıntılı anımda bir ilaç gibi gelmişti.

 

Ferahladım ve daha rahat nefes almaya başladım. Sonra çocukların defnedileceği köyün mezarlığına beraber gittik. Koluma girdi, sürekli beni rahatlatan sözler söylüyordu. Kısa bir konuşma yapmıştım. Zor da olsa konuşmaya çalışmıştım. Onun güler yüzlü bakışı ve her söylediğime başını sallaması, tasdik etmesi bana güç vermişti. Bunun Allah'ın bir takdiri olduğunu, ölen çocukları geri getiremeyeceğimizi, ama 54 çocuğumuzun kurtulması için de ilçenin ve Samsun'un seferber olduğunu, bunun sonucunda 54 çocuğun da kurtulduğunu müjdeliyordum...

 

Tören bittikten sonra, köyden ayrılacağımız zaman köyün ileri geleni; "Kaymakam Bey, bizim köyümüzün bu acıklı olayında gösterdiğin gayret, son derece takdire değer. Ama her şeyin ötesinde bizim insanımız ile birlikte üzülüp gözyaşı dökmen beni gerçekten derinden etkiledi. Kaymakam dediğin böyle olmalı. Milletin derdi ile dertlenmeli, onunla ağlamalı, onunla gülmeli. Birçok mülki idare amirimizi böyle gördük. Allah'a şükür ki bu ilçenin Kaymakamı sizsiniz" dedi. Kendisine teşekkür edip köyden ayrıldım...

 

Turan Eren-Üç Dilek

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.