Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
''Ustam boşver o da olmayıversin. Maksadım, paketin dört dörtlük hazırlanmasına gerek olmadığını söylemek. Acelem var ya... Şöyle alel usul paketlense de olur... Vay ben miyim bu ikazı yapan... Sözümle beraber, elindeki palayı tepeme indirecekmiş gibi hazırol vaziyetine geçen usta, gözlerini belerte belerte la havle çekti ve kafasını iki yana çevirerek cevap verdi: -Karışma işime arkadaş. Ben zenne ayakkabı yapıyorum, sen benden postal istiyorsun. Bu kebabın adı İskender Kebap. Neyi gerektiriyorsa onu yapmak durumundayım ben. Acelen varsa da biraz daha bekle.'' Emekli Orman mühendisi Kenan Ünaldı beyefendi, bir ömür doğruluk ve dürüstlük üzere hayat sürmüş bir insan... Hep iyi için, güzel için mücadele vermiş. Köşemize gönderdiği "İskender Kebapçısı ve Deprem Felaketi" adlı yazısında da, değişik bir üslupla yine kaliteye parmak basıyor... "Bursa''da iskender kebapçısındayım. Siparişim paket olarak hazırlanacak. Tabii sıram ne zaman gelirse... Ama benim biraz acelem var. Bu nedenle sıram gelip de paketim hazırlanırken, paket hazırlamakla meşgul olan ustaya yanaşıp yavaştan dedim ki: -Ustam boşver o da olmayıversin. Maksadım, paketin dört dörtlük hazırlanmasına gerek olmadığını söylemek. Acelem var ya... Şöyle alel usul paketlense de olur... Vay ben miyim bu ikazı yapan... Sözümle beraber, elindeki palayı tepeme indirecekmiş gibi hazırol vaziyetine geçen usta, gözlerini belerte belerte la havle çekti ve kafasını iki yana çevirerek cevap verdi: -Karışma işime arkadaş. Ben zenne ayakkabı yapıyorum, sen benden postal istiyorsun. Bu kebabın adı İskender Kebap. Neyi gerektiriyorsa onu yapmak durumundayım ben. Acelen varsa da biraz daha bekle. Bu davranış ve övgüye değer ilkesiyle şu usta, inşallah bilerek Peygamber efendimizin "Yaptığın işi temiz ve güzel yap" hadis-i şerifine göre yaşıyordu. Günümüzde de bu kalite, (ISO 9002) kalite belgesiyle ifade edilmekte. Kusursuz ve namuskarane ürün ve hizmet vermenin belgesidir bu... İşte muhterem dostlarım, resmi-özel fert ve kurum olarak üretimde ve hizmette bizler de birer İskender kebapçısı oluverirsek, yarın bizim de bir Almanya, bir Japonya misali gelişmiş ülkeler listesinde yerimiz hazırdır. Erkekçe itiraf edelim ki, ''ben merkezli'' aklımız fikrimiz mümkün olduğu kadar usulsüz, haksız, yolsuz, hileli haramlı iş yapmak ve dalavereli köşe dönme peşinde koşmaktadır. Mont blanc, bugün dünyada dolma kalemde zirvede, ün yapmış bir markadır. Bunun sırrını şöyle açıklıyorlar: -Fabrikamızda insanlar daha fazla üretirse daha fazla, daha az üretirse daha az para kazanmaz. Biz saat başına ücret öderiz. Ve onlara da üretebildiğin en mükemmel ürünü üret deriz. Bunlar güzel dinimizin bize emrettiği, "Yaptığın işi iyi ve güzel yap" düsturunun uygulanmasından başka birşey değildir. Yine bir gün, ağaçlanma alanlarımıza daha kaliteli dikenli tel alalım diye, Kastamonu''dan kalkıp İstanbul''a gelmiştik. ....... adlı bir firmadan almaya karar verdik. Bu firma, imalathanenin kapısına, ürünün üstün kalitesini Teknik Üniversite profesörlerinin de tasdik ettiği bir belge asmış bulunuyordu. Her hususta anlaştık. Ancak, sıra bu dikenli telin birkaç ay sonra sararıp kararmayacağı yolunda bir garanti istemeye gelince firma yetkilisi, "Yook!" dedi. Öyle bir yükün altına giremem. Tabii giremezdi. Zira profesörleri de alet ettiği o formüle göre mal üretmediğini biliyordu. Yani yaptığı düpedüz sahtekarlıktı... Bakın bir deprem felaketi yaşadık. Medyamız ağız birliği ile bas bas bağırıyor... "Vicdan, ahlak, insan sevgisi yoksunu hırsızlar, namussuzlar malzemeden işçilikten demirden çimentodan çalarak yaptıkları inşaatlarla bu felaketi hazırlamışlar." Zira genellikle standartlara uygun kaliteli ürün üretmekte ahlak ölçüleri işlememektedir. Tıpkı ürettiği dikenli tele garanti veremeyen gibi. Maalesef bugün görülmüşür ki, bizim işine sadık, işini temiz yapmak için çaba sarf eden iskender kebapçısı tek başına kalmıştır... Ancak pek de karamsar olmayalım... Çok şükür o güzelim hadisi şerife uyan, iskender kebapçısı gibi nice insanımız (ISO 9002) uluslararası kalite belgesi almaya başlamışlardır... İşte, Öz Meltem Çay, İşte Beko, işte Leitz Manu... Ve işte benim de huzur duyarak teskin edici havasını yaşadığım Yeşilırmağın incisi Amasya 15. Er Eğitim Tugayı da (ISO 9002) kalite belgesi alanlar meyanındadır. Eczacıbaşı dünya çapında kalite yarışmasında finale gidiyor. Beko yüz akımız. Anadolu firmaları bir bir (ISO 9002) belgesi kuyruğunda dünya piyasasına çıkma peşindeler. Yakında hırsızlara vicdansızlara yer ve imkan kalmayacak... Bu duygularla, depremde yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, kaliteden taviz vermeyen inşaat müteahhitlerine saygılar sunuyorum...
ÖNE ÇIKANLAR