Torunu tasarımcıdır, malzeme mühendisidir. Güler yüzleri ile ısıtırlar içimizi, şekillendirirler yoğururlar yüreğimizi… Bürosunu açan, bize teklifsiz sevgisini sunan Aslan Tekbaş İbrahim’dir. Ehliyetimi de onun vesilesiyle onunla beraber almışımdır… Sonra ticari zekâsı yüksek fakat ticaretinden bahsettiğini duymadığım; ferahlığını “şekerli ılık süt gibi” ifadesiyle tarif ettiğim Taşkın Ebrar’ım, Erdoğan’ım-kazanmış âdemin tecrübelerini paylaşır hayatı öğretir ücretsiz… Duygusal zekâsı zirve yapmış turist rehberi vardır. Okuduğu dinlediği şeyleri “yakıcı güzellikte” diye tarif eder, elinde ne varsa paylaşır senin de nasiplenmen için uğraşır. Darüşşafaka ona ramazan-Alper-Alp-Gürhan-Gürdalı kazandırmıştır… Karahallı vardır, can yoldaşıdır sabır timsali sakinlik abidesi… Onbeşoğlu’nu on beş kişi sanmışımdır uzun süre… Hep on beş kişilik sabrı yüreği merhameti vardır… Sıtkı ve Duru büfedir kankası… İyilik doğalarında eyvallah şehri hikâyesi dudaklarında Duru büfede dinlemek ne güzeldir eyvallah şehri hikâyesini… Yüreği kendi gibi koca olan Balıkesirli Hüseyin ve arkadaşı Hakan’ım, Akhisarlı zeytinci vardır, annesinin yağını satıp gönderir hayır duasını alır… Samimi mümin kardeşim daim kapısını açmış bekler, ‘biri gelsin çay ikram edeyim’ diye. Hem işini iyi idare eder hem de gelene fayda vermeden deva olmadan salmaz… Endüstri mühendisi yetimim vardır, şaşırtıcı bakış açısı keskin zekâsı vardır. Ne yapar eder yakıcı bilgileri deşer deşer…
Hepsi ile anneannem sayesinde mi, dedemin sayesinde mi, onların göçerek memlekete yerleşmiş ağzı dualı cetleri sayesinde mi, yoksa ısrarcı gazetecinin gazeteyi 45 yıl önce dükkâna sonra eve sokmayı başarması sayesinde mi ya da gazeteyi satır satır okuyan annem sayesinde mi tanıştım ben bu insanlarla bilemiyorum…
Bildiğim şey bunlar mütemmim cüz, bütünün ayrılmaz parçaları olduğudur… Allahü teâlâ, bir kulu onun rızasına uygun nasıl yaşamak istiyorsa ona destek olacak arkadaşlarını da yaratıyor… Onu koruyor kolluyor vesileler yaratıyor… Kim bu ısrarlı gazeteci bilemem ama nasıl bir reaksiyona sebep oluyor ve kim bilir ne kadar sevaba nail oluyor… Bunun bir ölçüsü yok… Hayal edilemeyecek füzyon-enerji-sinerji… Akdeniz’de doğalgaz bulmak nükleer reaktör ile enerjiye muhtaçlara enerjiyi bilmeden dağıtmak gibi… En iyisi bilmeden dua etmek sanırım… Bişr-i Hafi hazretlerinin dediği gibi: “Rabbim beni -bizi- görür, korur, kollar… O bizi sever. O her şeye gücü yeticidir…"
Manyas Değirmen Boğazı
Can abim yüreğinde yaşadıklarını tek tek anlatmış ağzına yüreğine sağlık allahın veyzi bereketi üzerinde olsun inşallah Osman abim
Elinize yüreğinize bedeninize sağlık çok güzel özetlemişsiniz teşekkür ederiz cumanız hayırlı mübarek olsun efendim