“Hakkını helal et dostum. Ben gidiyorum. Bu seninle belki de son görüşmemizdir” dedi.
Kırk yıllık arkadaşımdı Ahmet. Herkes ona “otomatik” diye lakap takmasına rağmen ben bir kez bile bu şekilde kendisine hitap etmemiştim. Ona niye böyle söyleniyor, bunu da kimse bilmiyordu.
Bildiğim tek şey varsa o da Ahmet'in sözüne güvenilir dost canlısı donanımlı birisi olduğuydu. Bilgiliydi vatan sevdalısı mert bir kimseydi. Bu hazırcevap insana bir insan sırtını endişe etmeden dönebilir, ona sırtını dayayabilirdi. Bu biraz da dedikodu üretmeyen, kibir nedir bilmeyen; herkese “dostum” diye hitap eden samimi biri olmasındandı.
Onunla arada güzel sohbetlerimiz oluyordu. Ara sıra bana derdi ki:
“Biliyor musun kızma ama seni kıskanıyorum dostum. Muhteşem eserler üretiyorsun. Feyiz alıyorum yazdıklarından. Gönüllerde iz bırakıyorsun. Aşkı vefayı bilmeyenlere aşkı vefayı öğretiyorsun. Kaç kişiye nasip olur bu kadar kitap çıkarmak, çıkartabilmek. Keşke ben de senin gibi şiir, hikâye yazabilsem. Sen 'şairlerin muhtarı' sayılırsın. Tanınıyor sayılıyor seviliyorsun. Ne de olsa sen bir 'Nöbetçi Şair'sin. Biz öldüğümüz günün haftasında mazi olur unutulur gideriz. Bizi kim takar kim hatırlar. Oysa sen ölsen bile hep “Nöbetçi Şair” olarak hatırlanacaksın. Kütüphanelerde eserlerin duracak okunacak. Üstüne üstlük Kültür Bakanlığı Halk Şairi ünvanına da sahipsin. Hep öyle de kalacaksın. Az şeyler mi bunlar dostum az şeyler mi başardıkların?”
Ona “yapma etme Ahmet'im beni şımartıyorsun ben de herkes gibi sıradan bir şairim” desem de yine o her seferinde bildiğini okuyor, söylüyordu.
Bir gün yine onunla böyle sohbet ederken, Ahmet birdenbire elini uzatıp:
“Hakkını helal et dostum. Ben gidiyorum. Seninle bu son görüşmemiz. Benden sana sağlık helalliği olsun ben gidiyorum başka bir kente göç ediyorum. Hakkını helal et” dedi.
Şaşırmıştım. Birdenbire nereden çıkmıştı bu göç etme işi?
-Hoppala nereden çıktı bu göç işi Ahmet'im. Dalga geçmiyor kafa bulmuyorsun değil mi? Şaka yapıyor olmalısın.
-Ne dalgası ne şakası dostum. Bu şehirden yarın itibarıyla gidiyorum. Sakın bana gittiğim kenti adresi falan sorma. Bundan sonra ben yokum bu şehirde. Bana telefon falan etme. Zaten ulaşamazsın. Eski dostlarımı arkadaşlarımı yarın yasaklayacağım. Allah'a ısmarladık...
Hakkını bir kez daha helal et. DEVAMI YARIN

