“Söz, yüce bir şeydir ve yerinde kullanmalıdır...”

A -
A +

Ramazan Behiştî Efendi Osmanlılar zamânında yetişen İslâm âlimlerinden ve tasavvuf büyüklerindendir. Kırklareli’ye bağlı Vize kasabasında doğup yetişti.

 

Muhaşşî Sinân Efendinin yanında dânişmend, yardımcı iken, İstanbul'daki evliyânın büyüklerinden Merkez Efendi’ye intisab etti. Kemâle gelip icazet aldıktan sonra Çorlu'ya yerleşti.

 

1569 (H.977) senesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:“İbâdet; emirlere uyup, amel etmek, nehyedilen şeylerden sakınmaktan ibârettir. Ubûdiyyet, kulluk da bu şekilde Allahü teâlâya yönelmektir.”

 

“İnsanın yaratılmasından murâd, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü de, her halükârda Allahü teâlâyı unutmamaktır.”

 

“İlim iki çeşittir: Biri veraset ilmi, bin de ledün ilmidir. Veraset ilmi çalışarak elde edilir. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); (Kim bildikleriyle amel ederse, Allahü teâlâ ona bilmediklerini öğretir) buyurdu. İlm-i ledün ise Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmadan elde edilir, ilâhî bir mevhibedir. Kullarından dilediğine verir.”

 

“Himmet etmek; Allahü teâlânın isimleri ile münâsebeti olan bir zâtın, kalbinde yalnız bir işin yapılmasını bulundurması demektir. Bu şeye teveccüh eder. Kalbine bundan başka hiçbir şey getirmez. Yalnız, o işin yapılmasını ister. Allahü teâlâ da o işi yaratır. Allahü teâlânın âdeti böyledir. Kâfirlerin himmet ettikleri şeylerin de hâsıl oldukları görülmüştür. Allahü teâlâ, bana bu kuvveti ihsân etmiştir. Fakat bu makamda edeb lâzımdır. Edeb de, kulun kendisini Hak teâlânın irâdesine tâbi etmesidir. Kendi irâdesine tâbi olmamak, Hak teâlânın fermanını beklemek lâzımdır.”

 

“Çok açlık ve çok uykusuzluk, dimağı yorar. Hakîkatleri ve ince bilgileri anlamayı önler. Bunun için, riyâzet çekenlerin keşifleri hatalı olur.”

 

“Dünyânın aldatıcı güzelliklerinin ve süslerinin peşinde koşmayın. Bunlar, size sonunda acı getirir.”

 

“Allahü teâlâdan zenginlik istiyorsanız, kendinizi hırs ve kıskançlıktan koruyun.”

 

“Allahü teâlâ ile konuşmak isteyen, Kur’ân-ı kerîm okumalıdır.”

 

“Kanaatkâr olan, ansızın Allahü teâlânın nimetlerine kavuşur.”

 

“Allahü teâlâyı hatırlamayanlar, ölüler gibidirler.”

 

“Söz, yüce bir şeydir. Zamanında ve yerinde olmalıdır.”

 

“Söz söylemek, dilin gönülle, gönlün de Hak ile olduğu zaman makbûldür.”

 

“Tasavvuf bilgilerinden maksad, kendini zorlamadan, uğraşmadan, her ân Allahü teâlâya teveccüh ve ikbâldir. Yanî, her ân Allahü teâlâyı hatırlamaktır.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.