Tabiînden Alkame bin Vakkas Utvârî

A -
A +
Resûlullah Efendimiz, Fâtıma, Ali, Hasan ve Hüseyin "radıyallahü teâlâ anhüm ecma'în" için buyurdular ki: (Bunlar benim ehl-i beytimdir!)

Alkame bin Vakkas Utvârî hazretleri tâbiînin meşhur âlimlerindendir. Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" zamanında doğdu. Fakat çok küçük olduğundan sahabi olamadı. Ömer, Âişe, Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüm) gibi sahâbîlerden hadis rivayet etti. 86 (m. 705)'de vefat etti. "Ehl-i Beytin üstünlüğü" hakkında şöyle nakletmiştir:
Sa'd bin Ebî Vakkâs "radıyallahü anh"  dedi ki: Meâl-i şerîfi (Geliniz! Biz ve siz oğullarımızı, kadınlarımızı ve nefslerimizi çağıralım!) olan Âl-i İmrân sûresi 61. âyet-i kerîmesi nazil olduğu zaman, Resûlullah Efendimiz, Ali'yi, Fâtıma'yı, Hasan'ı ve Hüseyin'i "radıyallahü anhüm" çağırdı. Buyurdular ki: (Yâ Rabbi! Bunlar benim ehl-i beytimdir.)
Âişe "radıyallahü anhâ" buyurdu ki: Resûlullah Efendimizin üzerinde bir bürd-i yemânî [Yemen kumaşından bir cübbe] vardı. O sırada Hasan geldi. Onu cübbesinin altına aldı. Sonra Hüseyin geldi. Onu da dahil ettiler. Sonra Ali geldi. Onu da dahil ettiler. Sonra Fâtıma'yı çağırdılar. Onu da cübbesinin altına aldılar. Sonra meâl-i şerîfi, (... Allahü teâlâ sizlerden ricsi, yani her kusur ve kirleri gidermek istiyor. Ve sizi tam bir taharet ile temizlemek istiyor...) olan, Ahzâb sûresinin 33. âyet-i kerîmesini okudular. Ümm-ü Seleme "radıyallahü anhâ" buyurdu ki: Bu âyet-i kerîme benim evimde nâzil oldu.
Resûlullah Efendimiz, Fâtıma, Ali, Hasan ve Hüseyin "radıyallahü teâlâ anhüm ecma'în" hazretleri için buyurdular ki: (Bunlar benim ehl-i beytimdir!) Ümm-ü Seleme dedi ki: (Yâ Resûlallah! Ben senin ehl-i beytinden değil miyim, dedim.) Buyurdu ki: (Evet, inşaallahü teâlâ!) 
Zeyd bin Erkâm dedi ki: Ehl-i beyt o kimsedir ki, ona zekat almak haramdır. Bunlar, Resûlullah Efendimizden sonra, Ali'nin, Ukayl'ın, Cafer'in ve Abbas'ın yakınlarıdır "radıyallahü teâlâ anhüm". Zeyd bin Erkam "radıyallahü anh" dedi ki: Resûlullah Efendimiz, (Ey insanlar! Benden sonra size iki şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan çıkmazsınız. Birincisi ikincisinden daha büyüktür. Biri Allahü teâlânın kitabı olan Kur'ân-ı kerimdir ki, gökten yere kadar uzanmış sağlam bir iptir. İkincisi ehl-i beytimdir. Bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Bunlara uymayan benim yolumdan ayrılır) buyuruldu.