Avrupa notları

Bir uyum lâfıdır gidiyor... Kırk yıldan bu yana Avrupa'da yaşayan ve her haliyle örnek teşkil eden Türkler'e yapılmak istenen nedir? Dil bilmeden uyum olmaz! Görüşü doğrudur. Ancak bu görüşün yaşa, sosyal statüye ve eğitime göre farklılık göstermesi gerekmez mi? Hem sonra Alman dili için gösterilen bu şiddet ve ciddiyet sıra Türk diline gelince neden tavsıyor? Benzer durum hayatın her safhasında Türkiye ve Türkler aleyhine işliyor. Bakınız yazarımız Dr. Sn. Harun Gümrükçü hocamız ne diyor! Sn. Gümrükçü'ye göre "AB üyesi ülkelerin işgücü ihtiyaçlarını karşılamaya dönük 1/80 sayılı karara göre bu ihtiyacın öncelikle Türkiye'den karşılanması gerekir!" Peki bu kararlar neden uygulanmaz? Serbest dolaşım haklarımız ne oldu? Türkçe dil dersleri, din kültürü ve ahlâk dersleri... Bu soruları sonsuza kadar çoğaltabiliriz. Peki bunca mesele ortada çözüm beklerken siz hâlâ hangi uyumdan bahsediyorsunuz!.. THY ve TELEKOM Geçen hafta Avrupa notlarında dile getirdiğimiz özelleştirmeye Avrupa Türklüğü dopingi hayli taraftar buldu. Önce gazetemiz yazarlarından sayın Mustafa Necati Özfatura hocamız bizim makalemizi referans alarak konuyu milli menfaatlerimiz açısından irdeledi. Daha sonra çok sayıda telefon ve mektupla konuya derinlik getiren vatandaşlarımız oldu. Aslında yerimiz müsait olsa hepsini yayınlamak çok iyi olurdu. Ancak bize ayrılan yer sınırlı. Abonelerimizden Sn. Mehmet Karakaş'ın inci gibi elyazısı ile gönderdiği mektubu özetle sunuyoruz. "Sn. Dr. Veysel Gani Sizi şahsen tanımasak da yazılarınızdan izliyor ve tanıyoruz... Malum Türkiye'de yaşananlar hepimizi üzmektedir. Hele Bush mektubu ülke ve milletini sevenler için bir yüzkarasıdır. TELEKOM dünyadaki benzeri 13 büyük kuruluştan biridir. Gurbetçi vatandaşlarımız daha önce olduğu gibi bu işe bileği, yüreği ve parası ile katılır. Bu stratejik kuruluşun ne idüğü belirsiz sermayeye peşkeş çekilmesine fırsat vermez!.." Diyerek devamla; "THY de bugüne kadar Avrupa Türklüğü'nün desteği ile kâr etmiş, dünya çapında bir havayolu haline gelmiştir. Milli bir şirketimizin 'el' eline geçmesini istemiyoruz... Hatta THY'den kâr da almadan sadece uçuş karşılığı barter şeklinde satışına da katılırız!" gibi güzel fikirler dile getirilmiştir. Hele Sn. Karataş'ın "Satın ama bari millete!.." diye özetlediği feryada katılmamak mümkün mü? İlgililere duyurulur. Hepinize sağlık, mutluluk ve bereket dolu günler dileriz...