Zamansız zirve

A -
A +

Soğuk savaşın gözde savunma gücü 'NATO' şekil değiştiriyor. Daha doğrusu gelişen dünya şartlarına göre işbirliğinde yeni bir tarz belirleniyor... Dün olduğu gibi bugün de en güçlü ve dominant üye 'ABD'dir. Tabii devlet başkanı olarak da George Bush. ABD Başkanı'nın Avrupa'yı ilk resmi ziyareti 'NATO' zirvesi ile başlıyor. Bu başlangıç sadece bir gözdağı vermekle sınırlı değildir. İyi plânlanmış bir seri faaliyeti de kapsayan gezide; "aba altından sopa da gösteriliyor..." 'NATO'nun genişleme süreci içerisinde, dünün can düşmanları da var! Rusya ve demirperde ülkelerinin 'NATO'ya katılımıyla 'tehdit' kendiliğinden son bulacaktır. Dün Sovyet ve Doğu Bloku'nun askeri tehditlerinin yerini alan AB ülkelerinin politik istekleri nasıl karşılanacaktır? Belli bir gündemi olmayan bu olağan dışı 'Zirve'nin bir tanışma ve kaynaşma toplantısı olacağı söylense de; Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği 'AGSK'dan kaçış yoktur. 'AB' bir taraftan 'NATO'nun caydırıcı gücünden faydalanmak isterken; diğer taraftan da, karar ve hükümranlık haklarından vazgeçmiyor... Geri adım yok! Önceki gün Brüksel 'NATO' karargahında ziyaret ettiğimiz Büyükelçi Onur Öymen konuya gayet ihtiyatlı ve itidalli yaklaşıyor. Öymen'e göre 'BAB'taki kazanımlarımız ve 1999 Washington Zirvesi, konunun ana hatlarını belirlemiştir. Bu çerçevede Türkiye'nin 'NATO' üyesi ve 'AB' üye adayı olması meseleyi çözmeye yetecektir. Türkiye'ye karşı başlatılan direncin geçici olduğunu ve bazı tavizleri kopartmaya dönük taktiklerin konuyu saptırmaya yetmeyeceğini söyleyen Büyükelçi Öymen; Avrupa'daki Türk varlığının da etkilerinin hesaplanması gereğini vurguladı!.. Başbakan Ecevit'in katılacağı bu olağanüstü ve olağandışı 'Zirve'de ikili görüşmelerin olmayacağı iddiası tansiyonu yükseltmektedir. Bugün Brüksel'de başlayan Zirve'nin en önemli yanı Başkan Bush'un ilk resmi temas sınavı olmasıdır. Türkiye açısından konu önemlidir. Ancak hayati değildir. Türkiye'nin 'NATO' üyesi bir Atlantik ve Akdeniz ülkesi olması kadar; hinterlandındaki müzahir demografik yapının mevcudiyeti de dikkate alınmaktadır. Yine de "su uyur, düşman uyumaz!" derler. Bizim düsturumuz 'uyanık' olmak ve kazanılmış hakları 'savunmak' olmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.