İran konusunda sonun başlangıcı

A -
A +

İran için sonun başlangıcı değerlerdirmesi mübalağalı bulunabilir. Ancak Amerika'nın İran planının ucu göründü. Bu hususa itiraz mümkün değildir. ABD önce yanına İngiltere, Fransa, Almanya'yı alarak Avrupa Birliğini, nükleer silâha sahip bir İran'ın dünyaya kafa tutacağı hususunda ikna etti. Sonra epey zorlukla da olsa Rusya'yı saflarına kattı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı bulunan 5 devletten Çin kalmıştı. Sonunda Pekin de kafileye katıldı. Londra'da toplandılar. Güvenlik Konseyi'ne gitmeyi kararlaştırdılar. Güvenlik Konseyi, birtakım müeyyideler isteyecek. Tahran bunları uygulamazsa Amerika, İran için ambargo teklif edecek. Birleşmiş Milletler'den İran'a ambargo kararı çıkartmak kolay değilse de, Washington, bu engeli de aşmayı tasarlıyor. Türkiye, İran'ın nükleer silahlanmaya giden çalışmalarına karşı olduğunu açıkça bildirmiştir. Amerika'nın Saddam'a karşı ithamlarından biri, İsrail'in havadan bombardımanı ile yok edilen nükleer tesislerinden sonra da Irak'ın atom bombası çalışmalarına giriştiği hususu idi. Gerçek olmadığı anlaşıldı. İran'daki çalışmalar ise gerçektir. Çalışma merkezlerinden biri Isfahân'dadır. Açık hava müzesi değerinde, bizzat İranlıların Isfahân-ı nısf-ı cihân (dünyanın yarısına bedel Isfahân) diye andıkları bir beldenin yanı başında böyle çalışmalar yapılmamalıdır. Amerika veya İsrail bombardımanı tehlikesi olmasa bile sakıncalıdır. Birleşmiş Milletler, İran'a karşı tedbirler konusunu, çok oynak İran diplomasisinin de yardımı ile uzattıkça uzatabilir, kuşa da çevirebilir. Sorun, Birleşik Amerika'yı ne zamana kadar durdurabileceğidir. Bize göre Washington, kesin kararını devlet politikası şeklinde çoktan verdi. Diplomatik safhanın tamamlanmasını bekliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.