İnsansız uçakta, İHA ve SİHA’larda dünyada bir numarayız…
Yeryüzünde hiçbir savunma sisteminin durduramayacağı ilk hipersonik füzemizi vitrine koyduk, arkadaki sürprizler şimdilik sır.
Şaka değil, dün Türkiye savunma sanayii tarihindeki en büyük ihracat sözleşmelerinden birini imzalayıp, Endonezya’ya 48 adet KAAN satışı yaptık.
Biliyorsunuz, KAAN beşinci nesil bir uçak ve bunu dünyada yapabilen beş ülke var; ABD, Çin, Rusya, Türkiye ve Güney Kore.
Kore henüz prototip aşamasında olduğu için aslında beşinci nesil bir uçağı başarılı şekilde uçurabilmiş dördüncü ülke Türkiye.
KAAN’ın yerli motoru TF10000’le süpersonik uçuş mümkün olacak. Bunlar F-16 gibi ısı yaymadan ses üstü hızlara çıkacak, dolayısıyla hiçbir radar tespit edemeyecek.
Daha ötesini söyleyeyim, biz beşinci değil, altıncı nesil uçak teknolojisine ulaşıyoruz, burada da sadece ABD ile yarışıyoruz.
***
Elin adamı bu çabanın hakkını veriyor; Avrupa, Amerika dâhil, bütün dünya medyası hemen her gün çarşaf çarşaf Türkiye’nin savunma ve silah teknolojisini yazıyor.
Sadece kamuya ait kurumların yaptıklarını değil, Baykar gibi binlerce Türk firmasının bu alanda gösterdikleri başarıyı, geniş analizlerle aktarıyorlar.
Almanlar, sadece bir firmamızın ürettiği Talay isimli su üstü insansız hava aracının bile Karadeniz’de Rus donanmasını zayıflatmaya yeteceğini belirtiyor.
Bunun gibi Türkiye’de binlerce firma var.
Örnek, Türkiye’nin ilk C-4 patlayıcısını Çorum’da üreten ARCA isimli bir şirketimiz, kısa zamanda dünyanın en büyük top ve roket üreticileri arasına girdi.
Hatta geçenlerde tıpkı Baykar’ın yaptığı gibi, mühimmat üreticisi bir İtalyan firmasını satın aldı.
Resmî kayıtlara göre, 54 ilimizden dünyaya savunma ürünleri ihracatı yapıyoruz.
Ayrıca, hızla yeni ürünler üretiyoruz.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, hâlihazırda 1.380 projenin yürütüldüğünü, savunma sanayii alanında 100 bin kişinin istihdam edildiğini, ihraç edilen ürün çeşidinin 230’a ulaştığını, ihracat cirosunun 20 milyar doları aştığını açıkladı.
-Ki, henüz yeni başladık!
KAAN yapacak teknolojiye ulaşmamız, şundan 10 yıl önce bile hayaldi.
Hele bir de bunu 10 sene önce satmış olsak, herhâlde bütün Türkiye’de meydanlarda kutlanırdı.
Ya şimdi?
***
Bunca başarıya tezat, şimdi şöyle bir tuhaflık var;
Bizi dünyada en güçlü kılacak teknolojileri de üretsek, toplumun bir kesiminde ‘alışmışlık’ var.
Sanki bunlar Türkiye’nin rutini olmuş, “Benim cebime ne faydası var?” diyen bencil bir tehlike türedi aramızda.
Sabah-akşam internette seyrettiği laklak videolarıyla vakit geçiren, ülkesinin ve dünyanın problemleri ile zerre alakadar olmayan genç taban, bahsettiğim kitlenin geniş kesimini oluşturuyor.
Bir de muhalefetin, FETÖ gibi kirli yapıların algı operasyonundan etkilenenler var ki, onlar daha fena.
Önce partiyi, sonra Türkiye’yi satın almak için CHP içindeki şebekenin ihalelerden ve firmalardan tokatladığı balya balya dolar görüntülerini, otel odalarında valizle taşınan paraları, yüz milyonlarca doların yurt dışına nasıl taşındığı itiraflarını konuşturmamak için CHP yönetimi ve teşkilatı büyük çaba harcıyor.
Hipersonik Tayfun’u gören CHP’li bir belediye başkanı “Yerli ve millî bir hükûmet, AKP’nin 23 yılda katettiği yolu 3 yılda katedebilirdi” diye paylaşım yapma yüzsüzlüğü bile sergiliyor.
Oysa şunu çok iyi biliyoruz ki, Türkiye yüz sene sonra uçak ve roket yapabiliyorsa, bu ülkede CHP vesayeti kırılabildiği için…
Herhâlde CHP vesayetinin Nuri Demirağ’a, Vecihi Hürkuş’a, Nuri Killigil’e, Şakir Zümre’ye yaptıklarını unuttuğumuzu düşünerek böyle arsızca konuşabiliyorlar.
Hoş neye şaşırıyoruz…
15 Temmuz’da FETÖ’cüler işgal girişiminde başarılı olsun diye müezzinleri döven kimin kitlesiydi?
Genel Başkanları darbeci teröristlerin arasından geçebilen hangi partiydi?
Bunlara laf anlatmak bile zul de, en azından şu kadarını soralım;
Madem bunları herkes yapılabiliyor, neden ‘haşa’ neredeyse tapındığımız Avrupa ülkeleri yukarıda saydığım teknolojide Türkiye’nin gerisinde?
Muhalif zevat şimdi buna da inanmaz değil mi?
O zaman daha dün Belçika Savunma ve Dış Ticaret Bakanı Theo Francken Ankara’da ne söylemiş, ona bakalım;
“Türkiye’ye ihtiyacımız var. Bu yıl Türk savunma sanayiine ve Türk silah sistemlerine ilişkin Brüksel’e bir savunma ataşesi atanacak.
Bence Türkiye, bu alanda bir rol model. Gerçekten büyük yatırımlar yapıyor, çok fazla yenilik, teknolojik gelişmeler var, insansız hava araçları, lazer teknolojileri… Gerçekten etkileyici”.
***
Bakın, bunları da biz söylemiyoruz.
İnanmayan CHP’yi iktidara getirsin, görün bakın size ne füzeler yapacaklar, ne uçaklar uçuracaklar!..
İstanbul’da söylediklerini yaptılar, Türkiye’ye de yaparlar (!)
Yücel Koç'un önceki yazıları...