Gazze’de şartlar değişmedi, yardımlar azalmamalı

A -
A +

Mısır’daki ateşkes mutabakatından sonra en çok endişe edilen konu, uluslararası kamuoylarında duyarlılığın azalmasıydı.

 

Korkulan oldu.

 

Dünyada Filistin’i savunmak ve Gazze’de sivillerin hayatlarını korumak için yapılan toplu gösteriler neredeyse sona erdi.

 

Maalesef Türkiye’de de benzer bir durum yaşanıyor.

 

***

 

Gazze’de çok zor şartlar altındaki sivillere gıda, giyecek, barınma, sağlık, eğitim ve enkaz kaldırma için ekipman desteği sağlayan Kızılay gibi kuruluşlarımıza yapılan yardımlarda da ciddi düşüş olmuş.

 

Oysa ateşkes sonrası Gazze’de insani açıdan değişen hiçbir şey olmadı.

 

Katil İsrail, sınırlardaki yardım tırlarının Gazze’ye girişine henüz izin vermiş değil.

 

Çok kısıtlı sayıda ara ara izin veriliyor, o da iki milyondan fazla insanın yaşadığı bölge için hiçbir anlam ifade etmiyor.

 

Yani bombardımanın azalması dışında, Gazze’deki bütün olumsuz şartlar aynen devam ediyor.

 

Şimdi aklınıza “Madem yardımlar içeri sokulmuyor, on binlerce tır sınırda bekliyor, o zaman niye yardımlar azaldı diye şikâyet ediyorsunuz?” gibi bir çelişki takılmış olabilir.

 

Haklısınız ama o iş öyle değilmiş…

 

Anlatacağım.

 

***

 

“Ateşkes oldu, siviller rahatladı” algısından ötürü Gazze için çalan alarm zillerinin mahiyetini önceki akşam sohbet ettiğimiz Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Cengiz anlattı.

 

Türk yardım kuruluşlarının 200’den fazla noktadaki aşevlerinden Gazzelilere tek öğün yemek dağıtabildiğini söyledi.

 

“Yardımlar içeri sokulmadığı hâlde siz bu noktalara gıdayı nasıl ulaştırıyorsunuz?” diye sorduk.

 

Birkaç Filistinli tüccar üzerinden -satın alarak- ürün temin edebiliyorlarmış.

 

Sadece gıda da değil…

 

Giyecek, çadır, kadın ve çocuklar için hijyen malzemeleri… Pek konuşmuyoruz ama bunlar da çok önemli. Deprem afetleri sonrası bu kalemlere duyulan ihtiyacı hatırlayın.

 

Sadece kendi derneklerinin vatandaşlarımızdan gelen yardımlarla aylık 1,5 milyon dolarlık yardımı bu yolla Gazze’ye ulaştırdığını söyledi Mehmet Cengiz.

 

Diğer birçok yardım kuruluşunun da şimdilik aynı kanal üzerinden yardım eli uzatabildiğini söyledi Gazzelilere…

 

Üzücü, belki rahatsız edici, ama durum bu.

 

Diğer yolla, yani gemi ve Mısır üzerinden tırlarla da sınıra yardım göndermişler lakin durum ortada.

 

İki sene önce yolladıkları 8 sahra hastanesinden sadece ikisini içeri sokabilmişler.

 

Bunun üzerine, Filistinli tüccarlardan yaptıkları alımlarla yardım ulaştırmaya yönelmişler…

 

Fakat son dönemde nakdî yardımlar da -ateşkes- algısıyla azalınca tehlikeli bir durum oluşmuş.

 

***

 

Malum, kış geliyor.

 

İki milyondan fazla Gazzelinin, barış sağlansa dahi sadece yüzde 20’si evine dönebilecek durumda.

 

Geri kalanın başını sokacağı bir evi kalmadı.

 

Bu insanlar günde tek öğün ile hayatta kalmaya çalışıyor.

 

“Size daha fazla yardım gelse bir yerine üç öğün yemek verebilecek misiniz?” diye sordum…

 

“Elbette” dedi Mehmet Cengiz.

 

Anladığım o ki; İsrail belki gelen tepkilere bağlı olarak, kısıtlı yardımın ulaşabildiği bu kanala, toplu ölümlerin gerçekleşmemesi ve dünyada büyük infial oluşmaması gibi sebeplerle göz yumuyor.

 

Orasını tam bilmesek de, bildiğimiz tek şey var; hâlen milyonların açlık, sağlık problemleri ve ölümle yüz yüze oldukları gerçeği.

 

Gazze’de Trump’ın başkanlık edeceği komisyon süreci tamamlanır, İsrail’in ablukası yarılır, sınırlarda bekletilen yardımların yolu açılırsa elbette durum değişecek…

 

Ama o zamana kadar bizim toplum olarak desteği daha fazla artırmamıza ihtiyaç olduğunu söylüyor yardım kuruluşları.

 

Şayet yardımlar bu şekilde düşmeye devam ederse burada da risk oluşacağını, ölümlerin artacağını belirtiyorlar.

 

Bu bizim değil, her gün yüz binlerce Gazzelinin karnını doyurmak, ihtiyaçlarını karşılamak için sahada mücadele verenlerin çağrısı...

 

 

 

Yücel Koç'un önceki yazıları... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.