Millî değerlerden taviz vermeden…

A -
A +

Enver Ağabey'i 11 sene evvel kaybettiğimizde, bir eski devlet adamının taziye mesajında şu yazıyordu;

 

“Millî değerlerinden taviz vermeden küresel bir vizyoner olmayı başaran Enver Ören Hakk’a yürüdü. Mekânı cennet olsun.”

 

Âmin.

 

     ***

 

Kısa ve öz, merhum Enver Ağabey'i en net özetleyen tespitlerden biriydi bu.

 

Tıpkı bugün Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi; bir ayağını kendi topraklarında tutup, diğer ayağıyla cihanı tarayan bir vizyonerdi Enver Ağabey.

 

O sabit ayakta Türkiye aşkı vardı…

 

Türk milletine duyulan sevda vardı...

 

Her ne olursa olsun, devletine bağlılık vardı……

 

Dine itaat, doğru İslamiyet’in öğrenilmesine gayret vardı…

 

Tarihe hürmet, doğruların anlatılmasında cesaret vardı.

 

     ***

 

Gazete, radyo, televizyon, haber ajansı, reklam ajansları, film şirketleri…

 

Cilt cilt ansiklopediler, kitaplar, dergiler, kasetler…

 

Enver Ağabey, ‘Millî değerlerden taviz vermeden” işte bu yayınların içini dolduruyordu.

 

28 Şubat’çı hainler, FETÖ’cülerle iş birliği yapıp, Anadolu sermayesi ile birlikte Enver Ağabey'i de hedeflerine koysa da, O ‘millî duruşundan’ asla taviz vermiyordu.

 

     ***

 

Türkiye’de İngiliz’in, emperyalistlerin, komünistlerin ve masonların başımıza bela ettiği bozuk akımlara, terör örgütlerine kapılanlar hariç, hemen her kesim, millî değerlerine sımsıkı sahip çıkar.

 

Hem inancına, hem de ülkesine ve milletine bağlı olan Enver Ağabey de bu akımların tehdidi altındaki milletimizi köklerine daha sıkı bağlamak için mücadele verdi bir ömür.

 

Ama bu, dünyaya kayıtsız kalmak anlamına gelmezdi.

 

Aksine, bütün yenilikleri takip etmek, mümkün olanı en kısa sürede Türkiye’ye getirmek de Enver Ağabey'in şiarıydı.

 

İlkleri böyle başardı.

 

Elden dağıtılan ilk gazete, en ücra yerlere kadar ulaşan ilk dağıtım ağı, ilk devre mülk kaplıcalar gibi, daha neler neler!

 

Üstelik bunca şeyi, ayağına çelme takmak için yapmadığını bırakmayan vesayetçilere, bugün bile devletimizin başına bela olan karanlık yapılara rağmen başardı.

 

Yayınladığı eserlerle dinini, kültürünü ve tarihini doğru biçimde öğrenip seven sayısız insan yetişmesine vesile oldu.

 

Ezilen, hor görülen nice Anadolu evladının meslek öğrenmesini, başta medya olmak üzere, birçok sektörde güç kazanmasını sağladı.

 

Attığı tohumlar öyle yeşerdi ki, vatan hainlerinin onca çabasına rağmen, diktiği devasa çınar sapasağlam ayakta kaldı.

 

Enver Ağabey, zor zamanlarda büyük engeller aştı.

 

Ve çok şükür ki, Türkiye bugün, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gayret ve dirayetiyle bu badirelerin çoğunu geride bıraktı.

 

Enver Ağabey'in tâ 80’li yıllarda hem kitap, hem sesli yayınlattığı Fezada İki Türk’ü Cumhurbaşkanımız gerçeğe dönüştürdü; ilk astronotumuz uzaya çıktı, ikincisi yolda.

 

İlk yerli millî muharip uçağımız KAAN dün ilk defa havalandı, göğsümüz kabardı.

 

Öncesinde insansız savaş jetimiz Kızılelma, insansız hayalet uçağımız Anka-3, pilotlu ilk uçağımız Hürkuş ve Hürjet, ilk helikopterimiz Gökbey, dünya savaş literatürünü değiştiren İHA ve SİHA’larımız gibi göklere tırmandı.

 

Merhum Enver Ağabey'in yıllarca işaret ettiği, yoluna ömrünü ve bütün imkânlarını feda ettiği Türkiye Yüzyılı başladı.

 

Dün havalanan beşinci nesilden daha üstün özelliklere sahip KAAN uçağımız da bunun müjdecisiydi.

 

     ***

 

Enver Ağabey belki bugünü göremedi ama, biliyordu bunun geleceğini.

 

Bütün mesele; ‘millî değerlerinden taviz vermeden küresel bir vizyoner’ olmaktı.

 

Enver Ağabey bir ömür böyle yaşadı…

 

Cumhurbaşkanımız da işte böyle başardı.

 

Hiç şaşırmıyorum; ikisinin de düşmanları aynıydı.

 

Rabbim Enver Ağabey'imizin mekânını cennet eylesin.

 

Cumhurbaşkanımıza da uzun ömürler versin, daha çok hayırlı hizmetler yapmasını nasip etsin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.