Sahte diplomadan da FETÖ çıkarsa...

A -
A +

Ekrem İmamoğlu’nun hiç gitmediği Kuzey Kıbrıs’taki üniversiteden, hiç hak etmediği İstanbul Üniversitesine yatay geçiş yaparak 1990’larda aldığı usulsüz diplomanın iptalinin ardından yeni bir skandal patladı.

 

Ankara’da kamu yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayan bir çete çökertildi.

 

Gazetemizin yayınladığı haberlerde takip etmişsinizdir, 12 Eylül’de hâkim karşısına çıkacak olan çete üyeleri, yüklü miktarda para aldığı onlarca kişiyi düzmece belgelerle lise ve üniversite mezunu yapmış, yine çok sayıda kişiye de sürücü belgesi hazırlamış. 

 

Dosyadaki şüphelilerden biri "Aralarında doçent ve profesörlerin de bulunduğu 400 ismin çete sayesinde sahte diploma alarak akademik görev yaptığını" öne sürüyor. İlgili makamlarca yalanlansa da böyle bir iddianın dillendirilmesi bile ürkütücü... 

 

Ankara Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı iddianamede akılalmaz detaylar yer alıyor.

 

Çete sadece kamudaki yöneticilerin e-İmzalarını kopyalamakla kalmamış, çeşitli belgelerden sahte e-İmzalar da üretmiş ve devletin sistemlerine yetkisiz erişim sağlayıp, sahte sürücü belgesi, sahte üniversite ve lise diplomaları düzenlemiş, bunu da sisteme yedirmiş.

 

Soruşturmada, Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid’in torunlarından Kayıhan Osmanoğlu adına da İnönü Üniversitesi Tarih Bölümünden sahte mezuniyet kaydı oluşturulduğu tespit edildi.

 

Oysa o üniversiteye kaydının dahi bulunmadığı belirlenen Osmanoğlu “Kişisel verilerimi kullanarak adımı taşıyan sahte belgeler üreten ve bu organizasyonun içinde yer alan herkes hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur” diye açıklama yaptı.

 

Kayıhan Osmanoğlu bu skandaldan ne zaman haberdar oldu, diploma bir yerde kullanıldı mı, yargı sürecinde daha net anlaşılacak.

 

***

 

YÖK Başkanı Prof. Erol Özvar’ın “Çok ciddi bir hadise. İki koldan soruşturacağız” dediği skandal, yıllarca soru hırsızlığıyla devlete sızan FETÖ’yle mücadele ederken, hâlen nasıl bir zaafın içerisinde bulunduğumuzun en bariz göstergesi.

 

Savcılığın iddianamesinde şunlar belirtiliyor;

 

“Sanıkların, bazı elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşların Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve T.C. kimlik kartlarını kullanarak, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticiler adına elektronik imza başvuru ve üretiminde bulunduğu, bu e-İmzalar ile kamu kurumlarına ait sistemlere yetkisiz erişim sağlayarak birtakım yasa dışı iş ve işlemler gerçekleştirdiği, yetkisiz erişimlerle sahte mezuniyet belgeleri oluşturarak Yükseköğretim Bilgi Sistemine (YÖKSİS) eklediği, çeşitli elektronik sınav sonuçlarını başarısızken değiştirerek başarılı duruma getirdiği...”

 

Şu işe bakar mısınız?

 

Dahası da var…

 

Çete, 6 Şubat depreminde vefat eden avukatların listelerine ulaşarak isimlerini üniversite kayıtlarından silmiş, ardından hukuk fakültesi mezuniyeti talep eden diğer kişileri, vefat eden avukatların yerine ilgili üniversitelere kaydetmiş.

 

Yani…

 

Depremde vefat edenlerin listesi ellerinde var, üniversite sistemine girerek kayıtlarını silebiliyorlar ve onların adına başkalarını üniversiteye kaydedebiliyorlar!

 

Şunları yapabilenler, basit bir üçkâğıtçılık çetesi olabilir mi?

 

Bu sebepledir ki, bu yapının yalnızca bireysel diploma sahteciliği değil, bir bütün olarak devlet sistemine yönelik dijital istila teşebbüsünde bulunduğu belirtiliyor.

 

Şimdi geriye dönüp, FETÖ’nün bütün vatandaşlarımızın bilgilerini nasıl ele geçirdiğini ve çalmakla kalmayıp, yurt dışına bile hard disklerle taşıdığını hatırlayın.

 

Devletin sistemine çeteler girip istedikleri değişiklikleri yapabiliyorlarsa nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğumuz kocaman bir soru işareti değil mi?

 

***

 

Bu skandallar, belli ki tuhaf memleketimizde ne ilk, ne de son olacak.

 

Nitekim savcılık, mayıs ayında da sahte sürücü belgesi ve diploma düzenleyen 134 kişiyi daha tespit edip, haklarında dava açmıştı.

 

Onların da bazı üniversitelerin çeşitli bölümlerinde sahte mezuniyetler oluşturduğu ve bu bilgileri YÖKSİS'e eklediği tespit edilmişti.

 

Bu kadar katakulliyi becerebilen çetenin, sürücü belgesi elektronik sınav sonuçlarını başarısızdan başarıya çevirmesi, kendileri açısından basit bir hadise olsa gerek.

 

Sanıkların arkasında FETÖ gibi karanlık bağlantılar çıkar mı?

 

Bunu da yargı süreci gösterecek… Çıkarsa hiç sürpriz olmaz.

 

Birileri bu ülkede mezun olabilmek, bir yerlere gelebilmek için alnının akıyla mücadele verirken, bazı madrabazlar da böyle hileli yollarla diploma alıyor, ülkeye cumhurbaşkanı bile olmaya kalkıyor.

 

İşin tuhaf tarafı, bu sahtekârları da birileri ölümüne savunabiliyor!

 

 

 

Yücel Koç'un önceki yazıları... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.