Savaş kapımıza dayandı!

A -
A +

Beka meselemiz falan yoktu, bunları iktidar ve yandaşları uyduruyordu!

 

Siyonizmin operasyon çocukları bu algı çalışmasını yürütürken, elbette ana gayeleri karşı karşıya olduğumuz büyük risklere karşı toplumun gözüne perde çekmekti.

 

Çok şükür, geçen seneki ‘sandık’ badiresini Anadolu’nun ferasetiyle atlattık.

 

Şimdi olanlara bakın.

 

     ***

 

Türkiye’deki genel seçimden dört ay sonra İsrail canisi Netanyahu BM’de Filistinsiz İsrail haritası gösterdi, bundan 15 gün sonra da İsrail’e tuhaf bir saldırıyla(!) harita uygulamaya geçti.

 

7 Ekim tuzağı ile ilgili daha önce -İran’ın karanlık pozisyonuna da dikkat çekerek- fikrimi çokça beyan ettim, tekrarlamayayım.

 

Yıllardır ‘açık hapishane’ iken, 7 Ekim sonrası katliam gölüne dönüşen Gazze’de, 2 milyon 300 bin kişiden bugün kaç kişi kaldı, net sayıyı bilen yok.

 

Resmî rakamlara göre 10 bin kayıpla birlikte -çoğu kadın ve çocuk- yaklaşık 50 bin kişi vahşi bir hazla öldürüldü, ne Batı’dan, ne de içimizdeki operasyon çocuklarından çıt çıkıyor.

 

Siyonizme köpeklik işte böyle bir şey!..

 

     ***

 

Katliamın hemen ardından “Bize ne Arap’tan, bize ne Gazze’den” algısıyla görevlerini ifa etmeye devam eden operasyon çocukları, senelerdir sınırımızda kurulmaya çalışılan ‘terör’ makyajlı yeni İsrail’e de su taşımakta.

 

Çukur-hendek kalkışması ve 6-8 Ekim olaylarıyla Türkiye’yi bölmeye çalıştılar…

 

“Buralar vadedilmiş topraklar. Musa’nın ömrü bu toprakları aramakla geçti” diyerek niyetlerini de açıkça söylediler.

 

Buna rağmen, CHP başta olmak üzere, birileri bu amacın gerçekleşmesi için Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okumaya devam etti.

 

"MİT Tırı" üzerinden Türkiye’ye kumpasa mı kalkışmadılar, “DEAŞ’ı destekliyor” yalanıyla geri adım attırmaya mı çalışmadılar, hiçbirini beceremeyince 15 Temmuz darbesiyle işgale mi yeltenmediler, işgalcileri aklamak için ‘kontrollü darbeydi’ mi demediler… Neler oldu, neler!

 

Acı olan şu ki, toplumun da önemli bir kesimi bu ihanet politikasını sandıkta destekledi!

 

Çünkü gözlerine perde çekilenlere düşman olarak Erdoğan filmi izletilmekteydi!

 

Böylece perde arkasını görmeleri, görseler bile umursamaları profesyonelce engellenmişti.

 

     ***

 

Oysa, 40 yıldır var olan terörle mücadele, devleti içeriden işgal eden FETÖ’nün temizlenmesi aslında siyonizmle savaş değil miydi?

 

Biz bunlarla uğraşırken, ABD’si, İngiltere’si, Fransa’sı, Almanya’sı niye ‘terör devleti’ kursunlar diye PKK/YPG’ye milyarlarca dolarlık silah taşıyordu?

 

PKK teröristlerinin de İsrail’e destek için götürüldüğü Gazze soykırımı, diğer toplumlar için ‘turnusol’ oldu.

 

Dünyaya insan hakkı, demokrasi, özgürlük raconu kesen Batılı küresel gücün gerçek yüzü, bütün hakikatiyle ortaya serildi.

 

Bakın, Beyaz Saray Sözcüsü Refah’ta sıkışıp kalmış yüz binlerce sivilin yakılarak katledilmesine yine “İsrail henüz sınırı aşmadı” diyor.

 

Bir ara Başkan adaylığına yeltenen ABD’nin eski BM temsilcileri Nikki Halley İsrail bombalarının üzerine “Bitirin onları” yazıyor.

 

Donald Trump tekrar başkan seçilirse katliama daha fazla destek vermeyi vadediyor.

 

Ve bunlar, hemen sınırımızda ‘Teröristan’ kurmaya çalışıyor.

 

     ***

 

Beka meselemiz olduğuna ister inanın, ister inanmayın, keyfiniz bilir ama, hakikat şu ki düşman durmuyor…

 

Amerika, Suriye-Türkiye hattında sınırlarını çizdiği terör devleti için 11 Haziran’da bölgesel seçim sandığı kurduracak.

 

Batı bloku el mecbur arkasında zaten.

 

15 Temmuz işgal girişiminin ardından yaptığı üç ayrı operasyonla bu projenin önünü kesen, şimdi de Irak ve Suriye’de büyük terör temizliğine hazırlanan Türkiye, MGK bildirisinde geri adım atmayacağını ilan etti.

 

Hatta, terör örgütünün, -ona sağlanan desteğin unsurlarıyla birlikte- bertaraf edileceğini duyurarak, meydan okudu.

 

Bu ne demek, herhâlde anlamışsınızdır.

 

     ***

 

Onlar nasıl ki kendi projelerini yürütüyorsa Türkiye olarak bizim de hedeflerimiz var.

 

Yeni ticaret yolları açmak, başta Akdeniz olmak üzere, enerjide hem büyük üretici, hem merkez olmak ve Türk dünyası ile birlikte yeni bir güç merkezi oluşturmak gibi...

 

Birinci Dünya Savaşı sonrası Türklerin sadece Anadolu topraklarında geçici olarak yaşamasına müsaade edenlerin planı ise tam aksine…

 

Onlar, bir an evvel önümüzü kesmek, hatta bizi bölüp parçalayıp, tehdit oluşturmamızı büsbütün engellemek istiyor.

 

İşte bunun için sınırımızda ikinci İsrail projesine hız verildi.

 

“Kürtler, bizim kayıp kardeşlerimiz” diyen Yahudi aklın günü geldiğinde burada da ne yapacağının örneği ise Gazze.

 

     ***

 

Eski Millî Savunma Bakanımız Hulûsi Akar’ın dikkat çektiği gibi, 3. Dünya Savaşı başladı, ama mücadele vekaletler üzerine.

 

Mısır, Lübnan, Irak, Suriye ve en nihayetinde Türkiye ateş hattında.

 

İran da bizimle birlikte hedefte gibi görünse de, o kadar emin olmayın…

 

Hatta Türkiye’ye ve kardeş ülkelere karşı bu güçlerle ‘gizli’ iş birliği yürüteceğinden emin olabilirsiniz!

 

Bu politikayı yürütmeleri siyonizm için o kadar önemli ki, bakın, İran Cumhurbaşkanı Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le baraj açılışı için buluştuğu, “Birileri bir araya gelmemizi istemiyor” dediği gün helikopter kazasında öldü.

 

Aynı şekilde bir hafta sonra Azerbaycan ve Türkiye’ye sıcak mesajlar veren Ermenistan Başbakanı’nın helikopteri düşmekten kıl payı kurtuldu.

 

Reisi’den bir hafta önce de Azerbaycan’a giden Slovakya Başbakanı vurulmuştu.

 

Bunlar tesadüf olamaz!

 

Yani bölgemizde yürütülen yeni dizayn çalışmasında Ukrayna savaşı ile Gazze birbirinden bağımsız değil.

 

Önlerinde en büyük engel olarak sadece Rusya ve Çin durmuyor, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dirayetli liderliği de onlar için rahatsız edici.

 

Çok yol denediler, yıkamadılar…

 

Başarsalar, "ikinci İsrail" çoktan kurulmuş olacaktı sınırımızda…

 

Hatta Türkiye 2015’te bölünmüş, o topraklar da katılmış olacaktı 'Teröristan’a.

 

Fakat henüz hiçbir şey bitmedi, ‘onlara göre’ er ya da geç milyarlar akıttıkları bu proje o-la-cak...

 

Mesela geçen sene Kemal Kılıçdaroğlu seçilse Suriye’den askeri çekeceğini vadetmişti.

 

Yerine seçilen Özgür Özel, sürekli “Kavala”, “Demirtaş” diyerek selam çakıyor aynı noktaya.

 

Göreve hazırlanan Türk Zelensky modeli ise işbaşına getirileceği günü bekliyor sabırla!

 

Sonra da diyorlar ki; Beka problemi yok(!)

 

Oysa her şey ortada.

 

     ***

 

Yıllardır ‘terör’ kisvesi altında yüzleştiğimiz, Gazze örneğinde gördüğümüz üzere, karşılaşmamız muhtemel olan gerçek, bir gün bütün şiddetiyle karşımıza çıkacak.

 

Ama bugün, ama yarın…

 

PKK-YPG’yi meşrulaştırmak için yapacakları bölgesel seçim hamlesiyle de niyeti açık açık ortaya koyuyorlar.

 

Zayıf noktamız, CHP gibi siyasi partilerin bu projeye dayanak olması ve maalesef bu partilerin arkasına takılan kitlelerin böylesine büyük bir tehdidi umursamaması.

 

Savaş kapıya dayandı, bunlar ne zaman uyanacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Faruk 9 Haziran 2024 12:31

Yücel beyin yazıları ders niteliğinde ve oldukça isabetli tespitleri var.

Irfan oto30 Mayıs 2024 16:55

Yücel beyin yazısı her satırı ile derslik keşke herkes bu yazıyı okuyabilse Çok geç olmadan