Değerlerine paha biçilemiyor, iadeleri gündemde! Altın Müzesi'ndeki eserler hayran bıraktı
Barındırdığı altından tarihi eserlerle ünlü olan Kolombiya'daki Altın Müzesi, kültürel varlıkların iadesi ve geri verilmesiyle gündeme geldi. Başkent Bogota'daki müzede yer alan Kristof Kolomb öncesine ait, sömürgecilerden ve hırsızlardan kurtarılmış eserler düzenlenen bir forumda tartışıldı. Müzedeki paha biçilemeyen eserler ziyaretçileri hayran bıraktı.
Kolombiya’nın başkenti Bogota’da düzenlenen "Kültürel Varlıkların İadesi ve Geri Verilmesi Uluslararası Forumu" sömürge döneminde yaşanan kültürel kıyımı gündeme getirdi.
Konuşmacıları dinlemeye gelen ziyaretçiler, dünyanın en büyük pre-Hispanik altın eser koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Altın Müzesi’ni gezdi.
Katılımcılar, sömürge döneminde el konulan eserlerin geri verilmesinin kültürel hakimiyetin yeniden tesis edilmesi, tarihsel adaletsizliklerin giderilmesi ve kuşaklar arası yaraların onarılması açısından önem taşıdığını ifade etti.
ALTIN MÜZESİ'NİN TARİHİ
Kolombiya'nın Bogota Altın Müzesi, 1939 yılında Kolombiya Cumhuriyeti Bankası'nın ilk eseri olan “Quimbaya Poporo”yu satın almasıyla kuruldu. İlk olarak 1940 yılında bankanın toplantı salonunda sergiler düzenlendi ve 1959 yılında müze halka açıldı.
Mimar Germán Samper Gnecco tarafından tasarlanan mevcut müze binası 1968 yılında inşa edildi ve mimarisiyle dikkat çeken bu bina, iki yıl sonra Ulusal Mimarlık Ödülü'nü kazandı. Müzenin kuruluş amacı, tarihi altın eşyaların değerleri yüzünden yok olmalarını engellemek ve kültürel eserleri mezar hırsızlarından ve yasadışı ihracattan korumaktı.
EN ÜNLÜ ALTIN ESERLER
Müzede yaklaşık 30.000 altın eşya ile çeşitli alaşımlardan ve diğer malzemelerden yapılmış 20.000'den fazla eser bulunuyor. Bu eserler arasında maskeler, kolyeler, yüzükler, bilezikler, heykelcikler, sofra takımları ve diğer sanat nesneleri bulunmakta olup, bazıları binlerce yıllık geçmişe sahip.
Bu eserler, Kolombiya'daki İspanyol öncesi kültürlerin zengin çeşitliliğini temsil ediyor ve Avrupalılarla temas kurmadan önceki yerli halkların günlük hayatını, dinini ve metal işçiliği tarihini sergiliyor.
Koleksiyon, Calima, Cauca, Chocó, Malagana, Muisca, Quimbaya, San Agustín, Tairona ve diğerleri gibi farklı kültürlere ait eserleri ihtiva ediyor.
En ünlü eserler arasında, kutsal koka yapraklarının çiğnenmesinde kullanılan ve M.S. 300 yıllarına dayanan tören aleti "Poporo Quimbaya" bulunuyor. Bu, koleksiyon için kurtarılan ilk eserdir.
Bir başka ikonik eser ise El Dorado efsanesiyle bağlantılı olan "Muisca Raft"tır.
Bu eser, altınla kaplı ve göle adaklar sunan Muisca halkının yeni şefinin ritüel göreve başlama törenini tasvir ediyor. Bu eser ve efsane, altın maddi zenginlikten çok prestij ve kutsal adakları simgeleyen Kolombiya yerli halklarında altının kültürel ve dini değerini gösteriyor.
Müze, şu anda dünyadaki türünün en önemli koleksiyonlarından birine sahip ve Kolombiya'nın önemli bir kültür kurumu olmaya devam ediyor.
İşte birbirinden kıymetli, değerlerine paha biçilemeyen Altın Müzesi'ndeki eserlerin fotoğrafları:
'da Takip Edin!
