'Han'ın kapıları... Sultan II. Abdülhamid Han'ın eserlerinin girişi bile muhteşem

34. Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid Han fotoğrafa, kitaba, çiçeğe ve hayvan yetiştirmeye çok düşkündü. Ama onun asıl öne çıkan sanatla alakalı yanı marangozluktu, malum.

Bizzat kendi eliyle yaptığı mükemmel tasarımlar ve ince el işi eserler günümüzde de büyük ilgi görüyor.

Her daim saygı, rahmet ve minnetle andığımız II. Abdülhamid Han dönemi; Sultan’ın sanatçı kimliği, sanat eserleri ve sanata olan merakı sebebiyle Osmanlı sanatı tarihi açısından da öne çıkan periyotlardan biridir. 

Sultan II. Abdülhamid’in kendisinin de sanatkâr olması; eser ortaya koymanın hazzını yaşamasına, çevresinde yer alan sanatkârların eserlerini beğendirme, Sultan’ın takdirini kazanma çabasını da artırmış, bu da kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 

Sultan Abdülhamid’in ahşap sanatına olan ilgisi neticesinde Yıldız’da kurduğu hususi marangozhanesi ve Tamirhane-i Hümayun adlı mobilya atölyesi, Osmanlı mobilya sanatı için önemli bir dönemi açmıştı. 

Bu sebeple yapılan eserlerin malzeme seçiminden üslubuna, tekniğinden kullanım yerine kadar, ustalarla birlikte çalışarak ortaya çıkan eserlerin üretimine ciddi bir destek sağlamıştır. 

ÇARPICI BİR HARİTA

II. Abdülhamid Han'ın kâtibi Esat Bey anlatıyor: 

Gece yarısı acil bir şifreli mesaj göndermem gerekiyordu. Yazdım ve Sultan'ın kapısını çaldım. Açılmadı. Biraz bekledim. Bir daha çaldım, açılmadı. Biraz daha bekleyip üçüncü defa çaldığımda kapı açıldı. Padişah elindeki havlu ile kurulanırken şöyle dedi:

Kusura bakma evladım, beklettim. Bu saatte önemli bir evrak getirdiğini tahmin ettim. Onun için abdest aldım. Bugüne kadar bu milletin hiçbir evrakını abdestsiz imzalamadım. 

İlgili Haberler

Abdülhamid Han dünya gündemini belirledi: ABD Basınında Osmanlı vurgusu