"Bu gece rüyâ göreniniz var mı?"

A -
A +
Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Sefîne rivâyet eder: Resûl aleyhisselâm, her sabah namazından sonra Eshâbına dönüp sorardı ki: “Bu gece rüyâ gören var mı?Varsa anlatsın da dinleyelim.” Gören varsa, onu dinlerdi. Ve tâbirini yapardı. Bir gün yine sordular. Ama rüyâ gören yoktu. Efendimiz, Eshâba dönüp; “Ey Eshâbım! Ben bu gece, acâyip bir rüyâ gördüm” buyurdular. Ve şöyle anlattılar: Gökten, büyük bir (terâzi) indi. İki de büyük (kefesi) vardı. Beni, bir kefesine koydular. Ebû Bekr'i, diğer kefeye koydular. Ve ikimizi tarttılar. Ben, Ebû Bekr’den ağır geldim. Sonra beni çıkardılar. Yerime, Ömer’i koydular. Ömer ile Ebû Bekr’i tarttılar. Ebû Bekr ağır geldi. Sonra Ebû Bekr’i çıkardılar. Yerine Osmân’ı koydular. Ömer’i Osmân ile tarttılar. Ömer ağır geldi. Ömer’i çıkardılar. Yerine Alî’yi koydular. Osmân’ı Alî ile tarttılar. Osmân ağır geldi. Osmân’ı o kefeden çıkardılar. Sonra Alî’nin zamânından tâ kıyâmete kadar gelecek olan bütün ümmeti o kefeye koyup Alî ile tarttılar. Alî cümlesinden ağır geldi. Terâziyi gökyüzüne çektiler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.