Ehl-i Beyti sevmek her mümine farzdır

A -
A +

Resulullah efendimizin soyu, Hazret-i Fatıma’dan devam etti. Hazret-i Hasan’ın çocuklarına ve torunlarına "Şerif", Hazret-i Hüseyin’in nesline de "Seyyid" denir...

 
Ehl-i beyt, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın bütün aile fertlerine denir. Mübarek hanımları, kızı Hazret-i Fatıma ile Hazret-i Ali ve bunların evlatları olan Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin, onların çocukları ve kıyamete kadar gelecek torunlarının hepsine de "Ehl-i beyt" denir (radıyallahü teâlâ anhüm). Bir gün Peygamber efendimiz, Hazret-i Ali’yi, Hazret-i Fatıma’yı, Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin’i mübarek âbâları ile örterek şöyle dua etti:
“İşte benim Ehl-i beytim bunlardır. Ya Rabbi, bunlardan kötülüğü kaldır ve hepsini temiz eyle!”
Resulullah efendimizin soyu, Hazret-i Fatıma’dan devam etti. Hazret-i Hasan’ın çocuklarına ve torunlarına Şerif, Hazret-i Hüseyin’in nesline de Seyyid denir... Kendisi de bir Seyyid olan; son devir İslam âlimlerinden Abdülhakim Arvasi hazretleri, “Ehl-i beyti sevmek lazımdır. Bunları sevmek, kalb ile, beden ile ve mal ile yardım yapmakla olup, bunlara riayet ve hürmet etmek iman ile ölmeye sebep olur” buyurdu.
Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin övdüğü İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan İbni Hacer-i Mekki hazretleri de bu hususta buyuruyor ki:
“Ey kalbi Allahü teâlânın sevgisi ile ve Resulullahın sevgisi ile dolu olan Müslüman! Birinci vazifen Peygamber efendimizin Eshabının sevgisini, Ehl-i beytinin sevgisi ile kalbinde cem etmektir. Ehl-i beyti, Resulullahın evladı oldukları için sevdiğimiz gibi, diğerlerini de, Onun eshabı oldukları için sevmeliyiz! Çünkü, Eshab-ı kiramın nail oldukları şeref pek yüksektir. O şerefe başkaları kavuşamaz. O şereften birisi, Resulullahın mübarek nazarları onlara işlemiş ve hepsine manevi imdat ile yardım etmiştir. Bu hassa, bunlardan başkasında bulunmuyor. Bunların kemalatına, geniş ilimlerine, Peygamber efendimizden aldıkları hakikat mirasına, sonra gelenlerden hiçbiri kavuşamadı. Her Müslümanın bunların hepsini adil, salih, veli, âlim ve müctehid bilmesi lazımdır. Kendilerinden bir hata çıksa da cenab-ı Hak hepsini af ve mağfiret ile müjdeledi. Kur’ân-ı kerimde mealen, (Allah, Onların hepsinden razıdır. Onlar da, Allah’tan razıdırlar) buyurdu. Sahabe-i kiramdan birini kusurlu bilmek ve kötülemek, bu âyet-i kerimeye inanmamak olur.”
Şunu hiç unutmayalım ki; Ehli sünnet âlimleri, Ehl-i beyt sevgisini, son nefeste iman ile gitmek için şart görmüşlerdir. Ehl-i Beyti sevmek her mümine farzdır. Çünkü bunlarda Resulullah efendimizin zerreleri vardır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.