Türk Telekom sadece parası olana mı hizmet veriyor?

A -
A +
Feridun Ağabey, benim sizden ricam Türk Telekom arıza servisine derdimi iletmenizdir. Benim sabit ev telefonum vardı. Cep telefonu kullanmaya başladığımızdan beri ev telefonu kullanmıyorduk. Telefon makinemiz bile bozulmuştu almamıştık. Ama her ay bize abonelik parası geliyordu. Şimdi telefonu kullanma gereği oluştu. Bir makine alıp yerine taktırdık. Ama binanın telefon hattı tahrip olmuş. Bu hattın düzelmesi için arıza servisine haber vermemiz istendi. 121 arıza servisini aradık. Mekanik sesle bize “borcunuz olduğu için arıza kaydınız alınmamaktadır” diye cevap verildi. Karşımızda bir insan yok ki durumu anlatmaya çalışsak. Bizim telefon aboneliğimizi bizden alıyorsunuz. Borcumuzu da zaten ödeyeceğiz. Biz kesilen telefonu açmanızı değil telefon hattının bağlanmasını istiyoruz diyemedik. Düşündüm de borcundan dolayı kapatılan telefonda hani acil aramalar gerektiğinde vatandaşa hizmet? Ambulans için, yangın için ne bileyim bir zehirlenme için acil aramak istediğimizde Türk Telekom borcunuz var arayamazsınız mı diyecek? Bu zihniyet parası olana hizmet olmayan ne hâli varsa görsün zihniyeti değil midir? Türk Telekom devletin telefonuydu özelleşti ama vatandaşın vatandaşlıktan doğan hizmet hakkını da mı özelleştirdiler? Ne yani parası olmayan vatandaş değil mi?              Rumuz: “Ala Telekom”-İstanbul     “Yeni memurlarla birlikte bizleri de unutmayın”   Sayın Feridun Ağabey, köşenizde çıkan konuları hemen her gün ilgiyle okurum. Bendeniz 29 sene çalışarak emekli olmuş bir devlet memuruyum. Emekli olalı da 19 sene oldu. 05 Ekim 2018 tarihli gazetemizin ekonomi sayfasında 3600 ek gösterge ile yeni emekli olacak devlet memurları sırayla sayılmış ve verilecek meblağlar belirlenmiş. Adaletli davranılarak bizleri de mağdur etmemelerini devlet büyüklerinden sizin aracılığınızla duyurmak istiyorum. Saygılarımla...            R. Aksoy     Bağıma hazan vurdu Ağabey…   Bir zamanlar dünyanın kralı bendim. Ben bir fakir çocuktum ama hayallerim vardı… Sevdiğim kız vardı. Her sabah servise giderken görürdüm onu. İşim olmasa bile onu görebilmek için servis saatinde sokakta olurdum… Uzun minibüs gözden kaybolana kadar ardından bakardım. Sonra büyük bir hayal beklentisiyle bir kola tenekesine tekme vurup ellerim cepte iş yerime yürürdüm… Ah be ağabey, hiçbir şey artık eskisi gibi değil… Geçti Ağabey, geçti… Hepsi yalan oldu… Taşındılar şehrimizden… O sabah servise gelmedi. Sonraki sabah yine gelmedi… Sonraki sabah yine… Kimselere soramadım utancımdan… Sonra apartmanına gidip kapıcıya sordum… Taşınmışlar Malatya’dan… Dünya başıma zindan oldu… Oturdum bir kenarda çocuklar gibi ağladım… O an dile benden ne dilersen deseler ana babasının tayinini durdurmak isterdim. Ömrümü ben onun uğruna harcayacaktım çok gördüler Ağabey… Onu göndermediler beni cezalandırdılar… Genç yaşta gül bahçeme hazan düştü ağabey…"          Cezmi Kurt-Malatya     Ayran verilse ne kadar makbul olur   “Birkaç gün önce gazetemizde bir habere çok üzüldüm. Otobüste seyahat eden, 12 yaşlarında bir çocuğun yüzüne kaynar su dökülerek, 2. derece yanık oluşmuş. Belki de bir ömür yüzünde iz kalacak. Muavin servis yaparken, otobüsün fren yapması vs. sebebiyle vaki olmuş. Bu ve buna benzer olaylar yıllardır, otobüslerde yaşanmakta, bir çare de bulunamaz. İş sağlığı ve iş güvenliği açısından, bir iş güvenliği uzmanı olarak olaya bakacak olursak; artık otobüslerde sıcak ikram servisi yapılmasının derhal yasaklanmasını, tehlikeyi kaynağında yok etmeyi öneriyorum. Çay, kahve ikramlarının günümüzde sıcak yerine soğuk olanları da var. Hiçbir sıcak ikram verilmesine hiç gerek yok. Tehlike ve risk almaya değmez. Soğuk meşrubatlar ikram için yeter de artar. Meyve suları, beyaz gazoz, kola, soğuk su zaten veriliyor. Bu soğuk listeye soğuk çay ve soğuk kahve de eklenebilir. Hatta ayran verilse ne kadar makbul olur. Bu tehlike de böylece ortadan kalkar.”            Mevlüt Yavuz-Adana
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.