Kaza geliyorum diyor, aldıran yok!

A -
A +
Gündemimizde ülkemizi kasıp kavuran yangından daha önemli bir dert yok… Ancak nice yürek yakan ihmaller sonrası nice ağır sorunlar ile boğuşmak zorunda kalabiliyoruz. Bu vesileyle emekli iş güvenliği müfettişi okuyucumuzun mailini sizlerle paylaşıyoruz.
“Mersin Ayvagediği Yaylası, Çandır Kalesi yolunda Telekom direği yolun üstüne meyletmiş nerede ise yıkılmak üzere. Bu direk oradan geçen bir araba veya yayanın üzerine düştüğü anda ölümle neticelenen kazaya sebebiyet verebilir. Telekom şirketine durumu mail ile haberim ulaşmamıştır diye geçtiğimiz ay iki gün peş peşe bildirdim. İki gün sonra halk pazarında gördüğüm Ayvagediği muhtarına acilen tedbir alınmasını söyledim.
Peşinden yayla komşuma uğrayan jandarma komutanına durumu izah ettim. Zira direğin yıkılması ile yol emniyeti tehlikeye sokulmuş oluyor. Jandarma komutanı meseleyi Telekom şirketine bildirmemi yeterli gördü. Almanya’da aynı şekilde polise tehlikeyi bildirse idim direğin tamirine kadar yol kısmi olarak kapatılmıştı.
Aynı gün Mersin Belediyesi iş güvenliği dairesinde çalışan bir memura tehlikeyi ulaştırdım. 
Memur kendilerinin belediye çalışanlarından sorumlu olduğunu söylemekle birlikte ilgileneceğini söylemişti. Herhâlde belediye kendi elemanını bile ciddiye almamış olacak ki arkadaştan bugüne kadar bir cevap alamadım.
Ayvagediği muhtarını çarşıda makamında gördüm ve tekrar serzenişte bulundum. Muhtar bana “kafanı takma, o direği ben keser, biçer ve yakarım” diye teminatta bulundu.
Bugün (1 Ağustos 2021'de) direk hâlen yoldan geçenlerin başının üzerinde ölüm tehlikesi arz ediyor. Sadece Almanya’da iş güvenliği müfettişi olarak acil durumda kullanabildiğim yetkimin emekli olarak geldiğim Türkiye’de olmamasına üzülmüyorum, tüm sorumlu insanların sorumluluklarını yerine getirmediklerine ve lakayıt tutumlara üzülüyorum.
İnsana saygısı olmayanın diğer canlılara da saygısı olmaz. Aynı yolda meyil veren elektrik direği resimlerde görüldüğü gibi demir halat ile ormandaki bir ağaca bağlanmış. “Bu ağaç demir telle boğulursa kurur mu, ölür mü?” diye en ufak bir düşünce yürütülmemiş. İnsana saygının olmadığı bir yerde herhâlde diğer bir canlıya da saygı olmayacaktır. Hâlbuki ağaca zarar vermemek için ağacın bağlanan yerine tahtalar sıralanıp tel de üzerinden bağlanabilirdi.
          Ahmet Algan-Berlin Eyaleti Sosyal Kaza Sigortası İş Güvenliği emekli Müfettişi ve Yüksek Makine Mühendisi
Kaza geliyorum diyor, aldıran yok!
Kaza geliyorum diyor, aldıran yok!
 
Ne arayan var ne soran, kafayı yemek üzereyim!
 
Kaza geliyorum diyor, aldıran yok!
“Saygıdeğer Feridun Ağabey, size daha önce 2 defa yazmıştım. Tekrar derdimi yazmak zorunda kaldım. Ağabey benim gözlerimde tavukkarası gece körlüğü var. Kök hücre nakli olmam gerekiyor ama maalesef hiç imkânım yok. Kök hücre nakli olmazsam kör olacağım. Yardımınızı istiyorum İstanbul Bağcılar’daki ismi sizde mahfuz üniversite hastanesinde doktor acil kök hücre nakli olmam gerektiğini söyledi. 30 bin lira para talep ediyor ama maddi durumum yok. Doğru düzgün çalışamıyorum. Kış aylarında hiç çalışamıyorum. Çok daraldım bunaldım, dayanacak gücüm kalmadı. Psikolojim altüst oldu. Bankalara çok borcum var. Düzenli çalışamadığım için banka borçlarımı ödeyemiyorum... Ağabey senden son kez ricam Allah aşkına sesimi duyurabilir misin?” diyen Rumuz: “Engelli” okuyucumuzun derdini geçen hafta yayınlamıştık. Bize kısa bir cevap yazmış:
“Teşekkür ederim ama ne arayan var ne soran. Koskoca devlet hastanelerinde kök hücre nakli yapılmıyor. Özel hastanede yapılıyor onlar da 30 bin lira para istiyorlar. Konuyu haber yapmaları için televizyon kanallarını aradım. Ama gündeme getiren de olmadı. Çok zor durumdayım, iyice bunaldım kafayı yemek üzereyim, teşekkür ederim. Saygılarımla” dedikten sonra bir de aldığı raporun görselini göndermiş. (F. A.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.