Batıcılaşma paçozluğunun “komedyen”deki tezahürü

A -
A +
İzmir’deki Gaziler Günü ile ilgili rezaleti yazmaya hazırlanırken rastladım.
Önce şarkıcı zannettim bu çocuğu. Takip etmediğim hâlde sayfama düştüğü için Gökhan Türkmen ya da Kalben adlı şarkıcılarla birlikte sahnede görüyordum. Sonra çok “cool” olduğu için “isim vermeden” sataştığı Tweet’lerini gördüm ve incelemeye aldım. Meğer komedyenmiş. Her kör satıcının kör alıcısı vardır misali, şarkıcı takviyesiyle küçük salonları zar zor da olsa dolduruyor. Çok fazla kırılıp dökülüyor, kanaat için 5-6 dakikası yetti.
Neyse, olay şu. Hani geçtiğimiz yazılardan birinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 7 şehidimizin olduğu gün paylaştığı “dans” videosunu eleştirmiştim. Rahmetli Metin Ersoy’un seslendirdiği “Vakit yok gemi kalkıyor artık” adlı calipso tarzı şarkı eşliğinde smokiniyle tek başına çimenlerin üzerinde, dans figürleri olduğunu tahmin ettiğim bir takım hareketler yapıyordu.
Şöyle yazmıştım:
"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in PKK’nın 7 insanımızı şehit ettiği günün gecesinde 'Vakit yok gemi kalkıyor artık’ adlı calipso şarkı eşliğinde pala bıyıklı yardımcılarıyla erkek erkeğe yaptıkları tuhaf, yapay, ürpertici derecede kitcsh dansın da Markar Esayan’ın deyimiyle 200 yıllık Batıcılaşma hikâyemizdeki paçozluğun görüntüsü olduğunu söyleyebiliriz bu çarpık istikamet doğrultusunda."
AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan da kişisel Twitter hesabında bu görüntüler için "200 yıllık acul Batıcılaşma hikâyemizin bütün paçozluğunu özetleyen bir sahne olmuş" demişti.
İşte bu sözlerimiz pek çok yerde yayınlanıp on binlerce paylaşılınca sözünü ettiğim bu çocuk tutmuş iki Tweet atıp şöyle demiş:
“Tunç Soyer'in smokinle calipso yaptığı videoya 'Batılılaşma paçozluğu' diye sallayan iktidar rantçıları herhâlde ellerindeki telefonu filan Arap kardeşlerinin ürettiğini sanıyor, kaldı ki bu topraklar tüm medeniyetlerin kalbi, size ne milletin dansından? Bu kibir bitirdi işte sizi. İsteyen vals yapar isteyen horon teper isteyen zeybek oynar, isteyen Batılılaşır, isteyen Doğululaşır, kokuşmuş yaftacı zihniyetinizle tarihin tozlu sayfalarına gömüleceksiniz.”
Bu delikanlının yazdıkları, neresinden tutsan dökülüyor aslında. “İsteyen Doğululaşır, isteyen Batılılaşır” gibi ortalama laflarla “demokratlık” taslasa da “Arap kardeşleriniz” lafıyla anında ırkçılığın dibini bulmuş. Doğal. Yıllarca hem okullardan hem de aileden aldığı tedrisat nedeniyle beyninin büyük bölümü karanlık odada.
Şimdi bu delikanlıya “Bak evladım o calipso tarzı bir şarkı ve ben türünü yazmasaydım senin bundan haberin bile olmayacaktı. Tunç Soyer’in yaptığı o tuhaf hareketler de calipso değil” diyeceğim ama nasıl anlatsam bilemiyorum.
Markar Esayan’ın deyimiyle “Batıcılaşma paçozluğu” öyle bir şey ki Batı’dan aşırdıkları Heykel-Dans-Kıyafet üçlemesine sıkışıp kaldılar. Komik heykeller dikip açıyorlar, dans adını verdikleri garip hareketler yapıyorlar, kıyafetleriyle övünüyorlar. Bir türlü kendileri gibi olamadıklarından, olmak istediklerinin de gülünç birer imitasyonuna dönüşüyorlar.
Bir ergen Twitter kullanıcısı gibi yazan bu çocuk da öyle, kendi değil. Hiçbir zaman da Cem Yılmaz, Ata Demirer, Beyaz, Doğu Demirkol seviyesine gelemeyecek. Batı’nın ürettiği telefondan kendine “Dans savunuculuğu” ile pay çıkaran birinin böyle bir şansı yok. Jet Sosyete dizisinden Enis Arıkan mukallitliği ile olmuyor. Köpeğinin cinsel hayatından ürettiğin “esprilerle” de bir yere kadar.
Kendini sadece "heykel-dans-kıyafet" ile tarif eden, her türlü kültüre açıkmış gibi görünüp ırkçılık yapmayı çok iyi beceren bu figürler, eklektik ve içinde hiçbir sistematiği olmayan “fikircikleri” ile ne yazık ki hayatımızın her alanında varlar. 
İzmir’de olup biten de bu. Ülkemize binlerce şehit vermiş analarımız gibi başını örten bir öğretmenin Gaziler Günü töreninde sunum yapmasını protesto edip alanı terk edenler de kendilerine gazi diyen bir grup.
Türkiye’nin geleceği açısından bu olgu ciddi bir handikap. Çünkü yüzeysel ve yapay şekilcilikleri yüzünden vatan sevgilerinin de ciddi biçimde erozyona uğradığını görüyoruz her geçen gün. İstanbul’daki Teknofest derseniz, bunlara 10 numara büyük. Bu yüzden de numarasız sınıftalar (Sans Numero) zaten. 
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın açıklaması
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.